Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş partisinin 9. Olağan İzmir İl Kongresi’ne ve ardından düzenlenen iftar programına katıldı.

Ömer Kalem’in BTP İzmir İl
Başkanı seçildiği programda konuşan BTP lideri gündeme dair değerlendirmelerde
bulundu.
Hüseyin Baş şunları
söyledi;
“İstediğime istediğimi
yaparım, siz de hiçbir şey diyemezsiniz”
“Trabzon’da bir konuşma
yapıyorum, gecesine bir linç kampanyası başlıyor. Hüseyin Baş hakkında
soruşturma açılmış… Hakkımızda yurt dışına çıkış yasağı ve her hafta imza
atacaksınız şartı getirilmiş. Gittik ilk imzayı attık, ikinci imzayı attık.
Cumhurbaşkanı’na hakaret soruşturmasında Adalet Bakanlığı’nın kovuşturma izni
vermesi gerekiyor. Onu bekliyoruz. Bakanlık bir imza atacak, daha sonra
savcılık da iddianame hazırlayıp imza atacak ve ben yargılanacağım. Bu iki imza
atılana kadar ben adli kontrol şartı için dokuz imza attım, kim bilir kaç tane
daha imza atacağım. Bu adalet mi? Bütün bunlarla toplumumuza ‘Ben istediğimi
tutuklarım, yurt dışına çıkmasını yasaklarım, istediğime istediğim yaptırımı
uygularım, istediğimi sınır dışı da ederim, istediğimi vatan haini de ilan
ederim, siz de hiçbir şey diyemezsiniz’ diye bir mesaj veriliyor.
Diplomasız cumhurbaşkanı
olur diye referandum yapılsın”
Sayın Ekrem İmamoğlu
cumhurbaşkanı adayı… Bu insanı seversiniz sevmezsiniz, oy verirsiniz
vermezsiniz bu çok başka bir konu, ama adaletin bir temel ayağı vardır. Neymiş
‘geçiş yapmış.’ Gizli gizli mi geçti bu adam? Koltuğun arkasından mı geçti,
nasıl geçti? Bir üniversiteye gelmiş ve 4 yıl eğitim almış bir öğrencinin
neyini sorguluyorsunuz?
Başka bir perspektif
koyalım… Cumhurbaşkanı olmanın şartlarından biri, üniversite diplomasıdır. Bu
anayasada yazıyor. Sayın İmamoğlu meydan
okuyor ya ben de meydan okuyorum; yarın bir referandum yapılsın. İmamoğlu’nun
da diplomasını iptal edip yapın. Referandumda ‘Cumhurbaşkanı olmak için
Anayasa’da diploma şartı kalsın mı, kalmasın mı’ diye sorsunlar. O millet size
‘Sen misin o diplomayı iptal eden, biz de diplomasız cumhurbaşkanı istiyoruz’
diyecek. Bunları söylerken ben Ekrem Bey’in cumhurbaşkanı olup olmaması ile
ilgili bir şey konuşmuyorum. Belki de
yarın seçim olur ve yüzde 10 oy alamazlar ama Sayın Cumhurbaşkanı tekrar
seçilir… Ben buna bir şey söylemiyorum, sadece şunu söylüyorum; böyle bir
adalet mekanizması işlemez, böyle bir hukuk mekanizması işlemez. Çünkü ayarını
bozduğun kantar, gün gelir seni tartar. Hepsi
aynı döneme denk geldi!”
“Bütün bu yargılama,
soruşturma süreçleri aralık, ocak ayında başladı. Ne oldu o dönemlerde? 5
Kasım’da ABD’de seçim oldu ve Trump ocakta ABD başkanlık koltuğuna oturdu.
Suriye’de hızlı bir değişim oldu, Türkiye’de ‘Terörsüz Türkiye Süreci’ başladı.
Hepsi aynı döneme denk geldi. Terörist
başı en milliyetçiler tarafından ‘kurucu önder’ yapıldı”
APO çıktı bir çağrıda
bulundu. Terör elebaşıydı, terörist başıydı, en son örgütün kurucu önderine
döndürdüler. Bunu kimler yaptı? Türkiye’nin en milliyetçileri yaptı. Ne olacak
sürecin sonunda? Kendileri söylüyordu zaten,
PKK’da hiçbir şey kalmamıştı. PKK silahını bırakacak, Türkiye terörsüz olacak!
Bu konunun bir Suriye ayağı da var. Suriye ayağında Alevi katliamı gördük. Bunu
dillendirmenin de yasak olduğunu duyduk. Hükümet bunu söyleyeni de ülkenin
bölücüsü ilan etti. Suriye’de bunlar yaşanırken HTŞ, ‘Teröristle savaşıyoruz’
dedi, bunu meşrulaştırdı. Sizin zalim dediğiniz Esad da sorduğunuzda
‘teröristle savaşıyordu.’ Ona neden ‘zalim’ diyorsunuz da buna ‘mazlum’
diyorsunuz? Bu işin dengesi ne? Ümit
Özdağ bugün niye içeride?”
Bu adamlar kalkıp ‘Biz
stratejik dehayız, Orta Doğu okuması yapıyoruz’ demesinler, bize bu hikayeyi
okumayın. Sürece başlarken, ‘sürecin karşısındaki herkesi cezalandıracağız’
dediler. Biz karşı çıkınca PKK silah bırakmaktan
vaz mı geçecek? Bizim cezalandırılmamızın sebebini söyleyin. Ümit Özdağ bugün
niye içeride? Ümit Özdağ, serbest bırakılmasına karşı çıkıyor diye Apo’yu
serbest bırakamayacaklar mı? Bu muydu yani? Biz neye karşı çıkıyoruz, kimi
rahatsız ediyoruz? Bunu bize anlatsınlar. Adamlar silah bırakacak, Türkiye
terörsüz olacak ama tek engel Hüseyin Baş, tek engel Ümit Özdağ! Komediye bakar
mısınız! Muhalefete tek bir noktada
birleşelim çağrısı
Bunlar neden çekiniyor?
Millet bunları desteklemiyor, toplum bunların arkasında değil. Ama toplumun
birbirine bağlanma uçlarını kesiyorlar ki o toplum, yüzde 90 onun karşısında
olduğunu fark edemesin. Yapmaya çalıştıkları bu. O zaman bize ne düşüyor? Bugün
tek bir noktada birleşsek, Türkiye’nin yarınlarını yine kurtarırız. Bu ülkede
hukuk ve adalet bütün iktidarların üzerindedir. Ben çağrı yapıyorum; Bütün
muhalefet birleşelim ve tek bir şey söyleyelim iktidara; Sen istediğin kadar
Cumhurbaşkanı ol, istediğin kadar seçim yap sadece yargıyı, kendi imkânlarından
ayır ve bağımsız yap. Sonra ne halin varsa gör. Ne istiyorsan yap başka bir şey
hiçbir şey istemiyoruz. Öyle bir şeye döndü ki; konuşamazsın, anlatamazsın…”
Haber: atiye danış
Haberler
BAŞKAN GÜREL’DEN 19 MAYIS MESAJI ...
Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, ...

Başkan Zeki Dağ’dan ’19 Mayı ...
Anadolu Basın Birliği Malatya Şube Ba ...