Reklam Resmi

Emekçinin ve emeklinin “tatil tesislerini” nasıl yok ettiler?


Türkiye Sos par. Başkanlık kurulu  Üyesi  Mehmet AKKAYA ‘dan önemli açıklamalarda bulundu

“Emekçi” tanımı, işgücünü satarak geçinen işçi ve memurdan daha geniş bir kesimi ifade etmekle birlikte, memurun işçi olmadığını düşünen hala geniş bir kesim olduğu için, işçi ve memuru birlikte anlatırken “emekçi” demek durumunda kalınıyor. Bu nedenle burada kastedilen “emekçi”, işçi ve memurdur.

Burada anlaştıktan sonra, hem işçinin ve memurun, hem de emeklinin tatile gidemez hale nasıl getirildiklerini ele alabiliriz.

“Tatil”, çalışma süresinde fırsat bulunamayan ya da özlem duyulanın yapılmasıdır daha çok.  Ancak “tatil” kavramı, herkes aynı şeyi anlatmıyor.

Kimileri için tatil, ailenin yanında olmaktır.

Köye gitmek, özlediği köy hayatının içinde olmaktır bazıları için.

Hatta sayıları çok az olmakla birlikte, yıllık iznini okumakla geçirenler,  araştırmaya gömülenler, yazanlar da vardır. Mutluluğu okumada yazmada bulanlardır bunlar.

Ancak geniş kesimler için tatil, daha çok denize gitmektir. Tarihi ve turistik yerleri görmeyi de deniz tatili ile birlikte anabiliriz.

O halde ele alacağımız biçim, çoğunluğun tercihi olan bu tatil şekli olacaktır.

 

BİRİNCİ SEBEP PARASIZLIK

İşçisi, memuru, emeklisi ile işçi sınıfı için deniz, doğa ve tarih tatili, sadece bugün değil, dün de, en sade olana, en ucuz olana yönelmek olmuştur. Zenginlerin “sıradan” olarak değerlendirdiği sayısız güzelliği, görmemeye çalışmak olmuştur.

Ancak hiç kuşku yok ki günümüzün en katı gerçeği, alım gücü giderek eriyen emekçilerin ve emeklilerin, tatile ayırabildikleri bütçelerinin epeyce daralmış olmasıdır. Tatili harcama listesinden çıkaranların, her gün artıyor olmasıdır.

Hal böyle olunca da emekçiler ve emekliler, bırakalım denize, tarih gezisine gitmeyi, ailesinin yanına gitmeyi bile düşünemeyecek hale gelmektedir.

O halde parasızlığı, emekçinin ve emeklinin tatil fikrini engelleyen birinci etmen olarak başa yazabiliriz.

 

CUMHURİYETİN YARATTIĞI SOSYAL TESİSLER

Ancak, her zaman kıt kanaat yaşayan emekçiler ve emekliler, daha düne kadar cumhuriyet sayesinde tatile de denize de gidebiliyor, eğlenebiliyordu.

Hem de az maaşla, evet!

Nasıl mı oluyordu?

Cumhuriyet devleti, kamu işletmesi götürdüğü diyarlara sadece iş olanağı götürmedi. Eğitim ve kültür de götürdü. Kurumun okulunu, spor tesisini götürdü. Ailece gidilen lokaller, sinemalar, tiyatrolar, müzik kursları, korolar götürdü. Yüzme havuzları, düğün salonları, eğlence salonları, ekonomalar götürdü.

Hırsızlık olmaz, kapılar kilitlenmezdi. Komşuluk vardı, dostluk vardı.

İşte bu halkçı ve kamucu cumhuriyet, fabrika çevresine kurduğu sayısız sosyal tesisle yetinmedi, işçinin memurun ve emeklinin, deniz tatiline, yayla tatiline, hatta kayak yapmaya da hakkı olduğunu düşünerek, buralara da tesisler yaptı.

Örneğin Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sosyal tesisleri vardı.

Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün tesisleri vardı.

Ve aşağıda bazılarını göreceğimiz sayısız kurumun sayısız sosyal tesisi…

Bu, cumhuriyetin insanına verdiği değerdi.

İşçisine, memuruna, emeklisine verdiği değerin gereği idi...

İşçi, memur ve emekli, ailesiyle buralara küçük bir ücret karşılığı gidebiliyor, deniz tatili de yapıyordu, tarihi geziler de, yayla tatili, orman tatili de…

Peki, devletin bu dinlenme ve eğitim tesisleri ne oldu sizce?

Geçmişte de parası azken tatile gidebilen dar gelirliler, bugün kımıldayamaz olmuşsa, bunun bir sebebi de bu tesislerin başına bir işler gelmiş olmasından olmasın?

Gelin karanlığa feneri tutalım ve gerçeği birlikte görelim;

 

EMEKÇİNİN TATİL TESİSLERİNİ NASIL YOK ETTİLER?

Bu bölümde, 12 Mart Amerikan darbesi sonrasında, cumhuriyetin halkçı ve kamucu anlayışıyla inşa ettiği tatil köyü, otel, tesis ve taşınmazların nasıl devletten koparıldığını, işçi, memur ve emekliye nasıl yasaklandığını ve kimlere peşkeş çekildiğini göreceğiz.

Bildiğiniz gibi kamu kurumları, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı dışında, Varlık Fonu ve TMSF yoluyla da satılmıştır, satılmaktadır. Ne yazık ki, hangi kurumun, ne zaman, kime, hangi usulle, ne kadarının, ne kadar parasal değerle satıldığına dair bilgiler bakımından sadece Özelleştirme İdaresi Başkanlığının açıklanan verileriyle sınırlıyız. Aşağıda okuyacaklarınız da Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca açıklanan verilerdir.

 

ÇİLLER - KARAYALÇIN (DYP-SHP) HÜKÜMETİ

Emekçilerin de gidebildiği devletin turizm tesislerine saldı, bu dönemde TURBAN tesisleri ile başladı;

      Tarih 21 Ağustos 1995. TURBAN’ın İstinye’deki iki adet tesisini 9 milyon 507 bin 712 Dolara İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına (İMKB Başkanlığı) sattılar.

Hemen arkasından ikici satış geldi;

      23 Ekim 1995 tarihinde yine TURBAN’ın tam 9 adet tesisini 10 milyon 947 bin 760 dolara yine İMKB’ye sattılar.

Bunlarla da yetinmediler.

      TURBAN’ın Kemer Marina Oteli’ni 11 milyon 625 bin 474 Dolara, Özkaymak A.Ş.’ye sattılar.

      TURBAN’ın Çeşme Oteli’ni 11 milyon 250 bin Dolara Gazala Tekstil A.Ş.’ye sattılar.

Böylece devlete ait iki otel ve 11 tesis bir çırpıda emekçilerden yasaklanmış, özel ellere ikram edilmişti.

 

ÇİLLER - BAYKAL (DYP - CHP) HÜKÜMETİ

      TURBAN’ın tesislerine saldırı bu dönemde de devam etti.

      TURBAN’ın Ankara’da Elmadağ Dağ Evi’ni 1 milyon 427 bin 529 Dolara Nathaş Turizm A.Ş.’ye sattılar.

      TURBAN’ın İzmir’deki Ilıca Motel’ini 2 milyon 380 bin 127 Dolara Oden İnşaat Turizm A.Ş.’ue sattılar.

 

YILMAZ - ECEVİT – SEZGİN (ANAP – DSP - DTP) HÜKÜMETİ

DYP-CHP Hükümetinin ardından kurulan hükümet de devletin sosyal tesislerini yok etmeyi sürdürdü. Biri bırakıyor, öteki devralıyordu saldırıyı. Çiller-Baykal iktidarının Ilıca Motel’ini ikram ettiği Oden İnşaat’a bunlar, daha büyük bir ikramda bulundular. Devletin devasa tatil köyünü verdiler.

      TURBAN’ın Akçay Tatil Köyü’nü, 6 milyon 150 nin Dolara verdiler Oden İnşaat Turizm A.Ş.’ye.

 

ECEVİT (DSP) HÜKÜMETİ

Ancak iki ayrı hükümet döneminde Oden İnşaata yapılan devletin sosyal tesis ikramı, 137 gün süren Ecevit’in başbakanlığındaki DSP’nin azınlık hükümeti döneminde de devam etti.

      TURBAN’ın Ürgüp Motel’i 3 milyon 100 bin Dolara verildi Oden İnşaat Turizm A.Ş.’ye.

Emekçilerin yararlanabilecekleri olanaklar her iktidarda biraz daha daraltılıyordu.

 

ECEVİT - BAHÇELİ - YILMAZ (DSP - MHP - ANAP) HÜKÜMETİ

      TZDK’nun Şanlıurfa Sosyal Tesisi satıldı.

Ancak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bilgilerinde görülmeyen bu satış, kime, kaç paraya ve hangi tarihte yapılmıştır, belli değil.

Bilinen tek şey, Türkiye Zirai Donatım Kurumu adlı kurumun tümüyle yok edildiğidir ve kuruma ait bu tesisin devletin elinden çıkarılmış olmasıdır.

 

AKP HÜKÜMETLERİ

3 Kasım 2022 genel seçiminden sonra 18 Kasım’da iktidar koltuklarına oturan AKP’nin devletin hangi sosyal tesislerini kimlere kaç paraya ikram ettiği ise, Özelleştirme İdaresi Balkanlığı belgelerinde şöyle sıralanmaktadır;

AKP Aksa Ankara Makina’ya 3 ayrı tesisi ikram ediyor;

      Bayındırlık Bakanlığı’na ait Erciyes Sosyal Tesisleri’ni 232 bin Dolara veriyor.

      DSİ’nin Erciyes Sosyal Tesisleri’ni 469 bin Dolara veriyor.

      Karayolları’nın Erciyes Sosyal Tesisleri’ni 306 bin Dolara veriyor.

Ve devam ediyor;

      Emekli Sandığı ‘nın Kuşadası Tatil Köyü’nü 34 milyon 500 bin dolara Kuşadası Turizm Yatırımcılığı A.Ş.’ye veriyor.

      TEKEL ‘in Bodrum’daki Sosyal Tesisi’ni 1 milyon 780 bin Dolara Marmara Eğitim Sağlık Kurumları A.Ş’ye veriyor.

      Maliye Hazinesi’nin Muratpaşa Sosyal Tesisi’ni 1 milyon 677 bin 596 Dolara Genpar Otomotiv Ticaret Ltd.’ye veriyor.

      Maliye Hazinesi’nin Foça Tatil Köyü’nü ise 14 milyon 788 bin 057 Dolara Dali Turizm Yatırımları ve İşletmeciliği Tic. A.Ş.’ye veriyor.

      AKP döneminde de kime ve kaça satıldığı ÖİB verilerinde olmayanlar bulunmakta. Bunlardan biri de TTA - Ayvalık Sosyal Tesisi Taşınmazlarıdır.

Görüldüğü gibi AKP iktidarı döneminde de emekçilerin ve emeklilerin de yararlandığı tatil köyleri ve sosyal tesisleri satılmıştır.

 

KAPATILAN, KAPISINA KİLİT VURULAN SOSYAL TESİSLER

Özelleştirmeci iktidarlar döneminde emekçilerin ve emeklilerin de yararlandığı sosyal tesislerin ve tatil köylerinin satılmasıyla yetinilmedi. Bazılarının kapısına kilit de vurdular. Kapatılarak yok edilenlerden Özelleştirme İdaresi Başkanlığının verilerine yansıyanlar şunlardır;

 

ÇİLLER HÜKÜMETİ (05.10.1995- 30.10.1995)

Bu iktidar döneminde şu tesislerin kapısına kilit vuruldu.

      TURBAN’ın Gümüldür Tatil Köyü,

      TURBAN Adana Seyahat Acentesi

      TURBAN Isparta Seyahat Acentesi

 

ERBAKAN - ÇİLLER HÜKÜMETİ (28.06.1996 – 30. 06. 1997)

      TURBAN Antalya Seyahat Acentesi

 

MESUT YILMAZ - ECEVİT HÜKÜMETİ (30.06.1997 - 11.01.1999)

      SÜMER HOLDİNG’in Elazığ Sivrice Eğitim ve Dinlenme Tesisleri

 

ECEVİT - BAHÇELİ - YILMAZ HÜKÜMETİ (28.05.1999 - 18.11.2002)

      TURBAN Kilyos Moteli

 

AKP İKTİDARI

Bu iktidarın hazırladığı Kamu Personeli Yasa Taslağı’na göre, kamu kurumlarının eğitim merkezi, sosyal tesis veya dinlenme tesisi gibi yerlerde yürütülen faaliyetlerine son vermeyi de amaçlıyordu.

Yukarıda gördüğünüz tesislerin satılması ile yetinmeyen AKP iktidarı, 2022 yılında kamunun sosyal tesislerini tasfiye etmeye yeniden yöneldi. Ege ve Akdeniz kıyılarındaki 18 eğitim ve sosyal tesisi 4264 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile özelleştirme kapsamına alındı. 31 Aralık 2025’e kadar satılması planlanan tesisler şunlardı;

      Kuşadası’nda Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait tesis

      Seferihisar’daki Maliye Hazinesi’ne ait Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) üniversite öğrencileri ve akademisyenlerin yararlandığı tesis.

      Devlet Su İşleri’ne ait Menderes’teki tesis

      Seferihisar’da Karayolları Genel Müdürlüğü tesisi

      Antalya Manavgat Çolaklı-Ankara Üniversitesi tesisi

      Didim Altınkum-Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tesisi

      Edremit’te TCDD tesisi

      Karacabey-Hazine ve Maliye Bakanlığı tesisi

      Karacabey-Emniyet Genel Müdürlüğü tesisi

      Gökçeada-Adalet Bakanlığı Tesisi

      Çanakkale-Orman Genel Müdürlüğü tesisi

      Beşiktaş Boğaz İstanbul –SGK tesisi

      Kandıra-Hazine ve Maliye Bakanlığı tesisi

      Muğla Ula-Hazine ve Maliye Bakanlığı tesisi

      Ordu Perşembe-Hazine ve Maliye Bakanlığı tesisi

      Tekirdağ-Emniyet Genel Müdürlüğü tesisi

      Marmaris-Hazine ve Maliye Bakanlığı tesisi

 

SONUÇ

İşçisi ve memuru ile emekçiler ve emekliler neden mi tatile giremiyor

Birinci sebep parasızlıktır. Ellerine geçen paradan tatile pay ayıramaz hale gelmiş olmalarıdır.

İkinci sebep ise, cumhuriyet devletinin memur, işçi ve emekli gidebilsin diye inşa ettiği tatil tesislerinin, 12 Eylül Amerikan darbesi sonrası gelen vahşi kapitalizmin iktidarlarınca yerle bir edilmiş olmasıdır.

 

HABER: ATİYE DANIŞ

BALIKESİR

 

Yorumlar

Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

Yorum Yaz