İpek Yolu Haber Ajansı

Devletlerin yönetim sistemleri







Dünya genelinde ve tarihte pek çok ülke farklı yönetim şekilleri ile yönetilmiştir. Farklı yönetim biçimleri ile yönetilen bu ülkelerin yaşayış biçimleri de yönetim biçimine göre değişkenlik göstermektedir. Dünya üzerinde hala tek tip bir yönetim biçimi bulunmamaktadır. Kimi ülkelerde Cumhuriyet ve demokrasi bulunurken kimi ülkelerde ise krallık yani monarşi sistemi ile yönetilmektedir. Dünya üzerinde birçok yönetim biçimleri vardır. Ülkemizin yönetim biçimi ise Cumhuriyet’tir. Peki, başka hangi yönetim biçimleri bulunmaktadır? Yönetim biçimlerinin anlamları ve özellikleri nelerdir? Yönetim biçimleri neler olabilir? İşte yönetim biçimleri ile alakalı her şey.Tarihten beridir gelen yönetim biçimleri bulunmaktadır. Bu yönetim biçimleri devletlerin idare ediliş şeklini belirtir. Dünya genelinde en yaygın yönetim biçimi ise Cumhuriyet’tir.yönetim sistemleri

 

İktidar yapısı

Konfederasyon

Federasyon

Hegemonya

İmparatorluk

Üniter devlet

İktidar kaynağı

Demokrasi

Doğrudan

Temsili

 Monarşi

Mutlak

Parlamenter

Oligarşi

Kolektrizm

Aristokrasi

Jüristokrasi

Aristokrasi

Mentokrasi

Cunta

Plütokrasi

Stratokrasi

Talassokrasi

Tekokrasi

Timokrasi

Otoriteryenizm

Otokrasi

Totalitarizm

Despotizm

Diktatörlük

Totalitarizm

Anarşi

Kritorşi

Teokrasi

Konfederasyon, bağımsız kuruluşlar ve kurumlar tarafından, egemenliklerini muhafaza etmek şartıyla, ortak ve sınırlı menfaatlerini sağlamak maksadıyla, bir antlaşma ile kurulan topluluklardır. Federalizm tipi devlet yapısından farklı olarak, üye devletlerin istedikleri zaman ayrılma hakkı bulunur veya ayrılma durumlarında müdahale edilmeme durumu söz konusudur. Konfederasyon tipi devlette merkezi yapı, federal devletlerdeki kadar baskın değildir. Hızlıca gelişen bir savaş tehdidi sonucu ortak çıkarlar maksadıyla kurulan ve konfederasyon yapının geçici olup ne zaman biteceği önceden belirlenen konfederasyon devlet örnekleri vardır, en popüler örnek Amerika Konfedere Devletleri’dir.

 

Federasyon veya federal devletcoğrafi yapılarına göre oluşmuş birden fazla devletin kendi istekleriyle bir araya gelerek dışarıya karşı tek bir siyasal güç olarak görülmeleri ve bu amaçla kurdukları örgütün, kendisini oluşturan devletlerin üzerinde olması; iç işlerinde ise, yine aralarındaki anlaşmaya göre geniş veya dar ölçüde özerk olmaları ile oluşan topluluk.

Federal devlet; bu anlamda iç yapıları itibarıyla özerk olan devletlerin (federe devlet) oluşturduğu siyasi bir birliktir. Federe devletlerin her biri kendi ülkesine, anayasasına sahip iken diğer devletlerle olan ilişkilerin düzenlenmesinde yetki federal devlete aittir. Bununla birlikte federe devletlerin içinde kendi yasamayürütme ve yargı organları da vardır. Fakat yasalar üst devlet (federal devlet) kimliğine ait anayasaya aykırı olmama koşulu taşır. Federe devletler iç güvenliklerini sağlamak amacı ile kendi polis teşkilatını kurabilir ve farklı yargılama hususları belirleyebilir. Bir federe devlet için suç teşkil eden bir yasa diğer devlet için suç teşkil etmeyebilir. Farklı federe devlet yasalarının uygulanmasında çoğunlukla bulunulan yer göz önüne alınır fakat uygulamada kişilerin hangi federe yapıya bağlı bulunduğu hususuna göre de hareket edildiği görülmektedir. Bu durum ülkeden ülkeye ve özerklik genişliğine göre farklılık taşımaktadır. Yine uygulamada görülen başka bir durumda dolaşım esnasında olan vatandaşın çelişen yasalara muhatap kalması durumunda üst anayasa kanunlarının geçerli olabileceğidir.

 

Hegemonya (Yunanca ἡγεμονία, hēgemonía), bir sistem içerisindeki bir elemanın diğerlerinden üstün, baskın olduğunu belirtir. Marksist teoride daha teknik ve has olarak kullanılmıştır. Antonio Gramsci’nin eserlerinde baskın sınıfın boyun eğenlerin izniyle gücü kazanması olarak bahsedilmiştir. Zoraki bir yönetim olmayan hegemonya daha çok burjuvazi değerlerine göre işleyen kültürel ve ideolojik bir metot olarak anlaşılır. Politik ve ekonomik boyutu vardır: müsaade; maaş, ücret artması ve politik veya sosyal reform ile idare edilebilir.

Siyasal içeriğini, bir sınıf ya da sınıf ittifakının toplumsal iktidarını yani egemenliğini ilan ve tesis etme aşamasında, aslında birer toplumsal özne olan diğer sınıfların çıkarlarının da bu iktidar tarafından gerçekleştirileceğine inandırılması ve böylece sınıfsal iktidar mücadelesinden vazgeçerek ya da bu mücadeleyi izin verilen sınırlar içerisinde ve hedef doğrultusunda yürüterek bir "toplumsal özne" olmayı askıya alıp, bir "toplumsal nesne" olmayı kabullenmesi, oluşturur. Özetle; sınıf iktidarının zor aygıtlarının kullanılması dışında ya da yanı sıra, ideoloji alanında da gerçekleştiğini vurgulamak için kullanılır. Aksi halde, sınıfsal iktidar toplumun bütününü sürekli işgal altında tutan bir güç örgütlenmesine dönüşmek zorunda kalırdı. Egemen sınıfla egemenlik altındaki sınıflar arasındaki bu hegemonya ilişkisi, iktidarın bir ittifaka ait olduğu hallerde bu ittifakın baskın sınıfı ile ona tabi olan sınıf arasında ve eğer bir tek sınıfın iktidarı söz konusuysa, o sınıfı oluşturan tabakalar arasında da yaşanır.

İmparatorluk, ve krallık  genellikle bir imparator olan tek bir yönetici otoriteye tabi olan birkaç bölge ve halktan oluşan egemen bir devlettir.

Üniter Devlet Üniter devlette, devlet bölünmez bir bütündür. Fakat, üniter devlette de "il" ve "ilçe" gibi idari bölümler bulunabilir. Ancak bunlar, basit idari bölümlemelerdir. Bunların sadece idari yetkileri vardır. Yasama ve yargı yetkileri yoktur. Bunların hepsi aynı egemenliğe tabidir. Aynı anayasa ve aynı kanunlar, kısacası aynı hukuk kuralları uygulanır. Yerel yönetimler iç işlerinde sosyal hayatı düzenleyen basit düzenlemelere gidebilir (trafik kuralları gibi) fakat bağımsız hukuki düzenlemeler yapamaz. Üniter devlet sistemi ile yönetilen tek ülke İsviçre’dir

 

Demokrasi, dünyadaki tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir tür yönetim biçimidir. Genellikle devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmesine rağmen, üniversiteler, işçi ve işveren organizasyonları ve bazı diğer sivil kurum ve kuruluşlar da demokrasi ile yönetilebilir.

Ana yurdu Antik Yunanistan’daki filozoflar Aristo ve Platon (Eflatun) tarafından eleştirilmiş, halk içinde "ayak takımının yönetimi" gibi aşağılayıcı kavramlarla nitelendirilmiştir. Fakat demokrasi diğer yönetim şekillerinin arasından sıyrılarak günümüzde en yaygın kullanılan devlet sistemi haline gelmiştir. Artık siyasetbilimciler hangi sistemin daha iyi işlediğinden çok hangi demokrasinin daha iyi işlediği tartışmalarına girmişler ve liberalkomünist[1]sosyalist[2]muhafazakâr[3]anarşist[4] ve faşist[5] düşünürler kendi sistemlerinin erdemlerini ön plana çıkarmaya çalışmışlardır. Bu sebeple demokrasinin çok sayıda değişik tanımı ortaya çıkmıştır.

Doğrudan demokrasi, halkın egemenliğini bizzat ve doğrudan doğruya kullandığı demokrasi türüdür. Doğrudan demokrasi, halkın halk tarafından yönetilmesini öngörmektedir. Dolayısıyla doğrudan demokrasi dizgesi, demokrasinin ülküsel anlamına en yakın olan hâlidir. Siyasi kararların, çoğunluk esasına göre, yurttaşların oy çokluğu ile, doğrudan doğruya şehir halkı tarafından alındığı yönetim şekline, doğrudan doğruya demokrasi denir. Doğrudan demokraside, halk herhangi bir aracı veya temsilci olmadan politikalara karar verirken, temsili bir demokraside insanlar daha sonra politika girişimlerini yürürlüğe koyan temsilcilere oy verirler. Kullanılan belirli bir sisteme bağlı olarak, doğrudan demokrasi yürütme kararlarının geçirilmesini, sıralamanın kullanılmasını, yasaların yapılmasını, yetkililerin doğrudan seçilmesini veya görevden alınmasını ve yargılamaların yapılmasını gerektirebilir. Doğrudan demokrasinin önde gelen iki biçimi katılımcı demokrasi ve müzakereci demokrasidir.

Temsili demokrasi, sınırları belirli bir alan içinde bulunan bireylerin, kendi iradeleriyle seçtikleri bir temsilci veya temsil grubunun aracılığıyla siyasi fikirlerini ve görüşlerini belirtmesi durumu.[1]

Temsili demokrasi, gelişen ve hacimce artan toplulukların karmaşık bir yapıya dönüşmesi dolayısıyla bu bağlamda her bireyin doğrudan katılımıyla karar verilmesinin zor olması fikri üzerinde şekillenir. Bu her bireyin doğrudan katılımının mümkün olmaması durumu, karar verme mekanizmasında bir temsil fikrini ortaya atar.[1]

Monarşi, bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. Saltanatın bir başka adıdır. Genellikle seçim dışı yöntemler kullanılır. Bu hükümdar, Türkçede kralimparatorşahpadişahprensemirkağanhakanhan gibi çeşitli adlar alabilir. Monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı boyunca elinde bulundurmasıdır. Hükümdar öldükten sonra onun soyundan biri gelir (oğlu, kızı, kardeşi gibi). Yani yetki genellikle babadan oğula geçer. Demokrasilerde ise devlet başkanı seçimle işbaşına gelir. “Monarşi” sözcüğü dilimize Fransızca Monarchie kelimesinden gelir. Cezalandırma ve bağışlama yetkileri sadece hükümdarın elindedir. Otoritenin bir kralın veya bir imparatorun elinde olduğu yönetim türüdür.

Etimolojik anlamına bakılırsa monarşi bir kişinin yönettiği bir dev­let düzenidir. Bu terim, iktidarın aynı soyda kaldığı, monarşinin en yaygın şekli olan kalıtsal monarşiyi de ta­nımlamakta kullanılabilir. Bununla birlikte, seçimli monarşiler de vardır.

Mutlak monarşi, yasama ve yürütme kuvvetlerinin hükümdarda toplandığı bir hükûmet sistemidir. Bu sistemde, devlet içinde tek ve en büyük otorite sahibi hükümdardır. Yasama, yürütme ve hatta yargı yetkisinin sahibi ’hükümdar’dır (monark, kral, padişah...). Mutlak monarşiyi meşruti monarşi ile karıştırmamak gerekir. Meşruti monarşi bir kuvvetler ayrılığı sistemidir. Mutlak monarşi ise kuvvetler birliğini esas alır. Yani mutlak monarşi, devletin tek bir kişi tarafından hiçbir sınırlamaya bağımlı olmayarak yönetildiği rejim türüdür.

Merkezi krallık anlamına ya da padişahın tek elden kendi kararlarıyla yönetimine denir. Avrupa’da beyliklerin yıkılmasıyla ortaya çıkmış ve güçlenmiştir. Mutlak monarşinin kurucusu Babil Kralı Hammurabi’dir. Mutlak monarşiyle yönetilen devletlere Suudi Arabistan ve Vatikan örnek verilebilir.

 

Parlamenter Meşrutiyetmeşruti monarşianayasal monarşianayasal tekerki ya da parlamenter monarşi, hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halk oyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimi. Arapça şart kökünden türemiş olan meşrutiyet 19. asırdan itibaren Osmanlı Devleti’nde meclisli saltanat-hilafet anlamında kullanılmıştır. Daha genel ifadesiyle; meşrutiyet, bir hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan yönetim biçimidir.

 Oligarşi küçük ve ayrıcalıklı bir grubun iktidarda olduğu yönetim şeklidir. Oligarşinin üyesi ya da destekçisi olan kişi ya da grupları tanımlamak için "oligark" terimi kullanılır.

Yönetim şekli despotçadır.

 - Adil olmayan bir yönetim şekli hakimdir.

 - Devlet bir grup veya zengin bir aile tarafından yönetilir.

 

Aristokrasi ya da soylu erkiiktidarın imtiyazlı ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının elinde bulunduğu siyasi hükûmet şeklidir. Ekonomiktoplumsal ve siyasi gücün soylular sınıfının elinde bulunduğu tarihi yönetim biçimidir. Sözcük "soylular sınıfı" anlamında da kullanılmaktadır.

Jüristokrasi, yargıçlar yönetimi olarak tanımlanmaktadır. Demokrasiye zıt bir kavramdır. Oligarşik bir yönetim biçimidir. Juristokrasi, fonskiyon gaspı ile de tanımlanmaktadır. Olgunlaşmamış demokrasilerde sıklıkla görülen juristokrasi’de yargı kurumunun başındakilerin yorum kabiliyeti ön plana çıkar ve yargıçların yorumları ile şekillenen kanunlar ile ülke yönetilmeye çalışılır.[1]

Meritokrasiyönetim gücünün, yetenek ve kişilerin bireysel üstünlüğüne yani liyakata dayandığı yönetim biçimidir. Bu yönetim şeklinde idare gücü, üstün özellikleri olduğu düşünülen kişiler arasında paylaştırılmaktadır, kayırma yoktur. Özellikle kamu yönetiminde daha bilgili ve yetenekli kişilerin seçilmesi ve yine hizmet içindeki ilerleme ve yükselmelerinin bilgi, başarı ve yetenek kıstaslarına göre yapılmasını amaçlar. Osmanlı Devleti’ndeki Devşirme sistemi buna örnek gösterilebilir.

Cunta, yönetime kuvvet kullanarak el koyan askerî ya da siyasi grup.[1]

Cunta kendi başına sadece belirli bir komite veyahut idari kurulun yönetimi anlamında kullanılırken, eğer cunta yönetimi askerî bir karaktere sahipse, yani komite veya kurul ordu mensuplarından oluşuyorsa (veya çoğunluğu ordu mensuplarıysa) yönetime "askerî cunta" denir. Bununla birlikte askerî cuntalar için de salt cunta ifadesi kullanılabilir.[2]

Plütokrasi (Yunanca πλοῦτος, ploutos + κράτος, kratos), yönetme erkinin maddi açıdan üstün kişilerce paylaşılmasını öngören oligarşik bir yönetim biçimi.

Stratokrasi στρατόςstratos, "ordu" ve κράτοςkratos, "hakimiyet", "güç") askerlerin liderlik konumunda olduğu bir yönetim şeklidir.[1] Askeri diktatörlük ya da cunta’dan farklı olarak, bir stratokraside askeri yönetim hukuka dayanmaktadır, geleneksel ve hukuki olarak ordu ve devlet birdir ve hükûmet, bunun için görevlendirilen subaylar ve diğer askeri liderlerden oluşur. Askerlik görevini yapmış vatandaşlar da seçme ve seçilme hakkında sahip olabilir. Ordunun siyasi gücü anayasa, kanunlar ve toplum tarafından desteklenir. Bu nedenle, bir stratokrasi çoğu zaman bir meritokrasidir. Stratoksiler, otokratik bir doğada olmak zorunda değildir.

Talassokrasi (Yunanca: θάλασσα Thalassadeniz ve κρατεῖν hükmetmek anlamlarına gelen kelimelerin birleşmesiyle oluşmuştur) bariz bir şekilde denizcilik faaliyetlerinin ve deniz kuvvetinin öne çıktığı imparatorlukları anlatır. Buna en iyi örnek olarak Antik çağda hüküm süren Fenike gösterilebilir. Talassokrasiler genelde sadece sahillerde hüküm sürerken ana merkezlerinde bile iç kesimlere hakim değillerdir.[1] Talassokrasileri geleneksel anlamda toprakları birbirine asıl olarak veya sadece deniz yollarıyla bağlı olan imparatorluklardan ayırmak gerekir. Burada belirleyici olan iç kısımlara hakim olamama durumudur.

Teknokrasi veya uygulayımcıerki,bütün karar verme süreçlerinin teknik uzmanların ellerinde oldu

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

YAŞAMA DESTEK OL DÜNYAYI DEĞİŞTİR PROJESİ

02.08.2023

YAŞAMA DESTEK OL DÜNYAYI DEĞİŞTİR PROJESİ                &nb...


Devamını Gör

YAŞAMA DESTEK OL DÜNYAYI DEĞİŞTİR( bir adımda sen at )

15.05.2023

Y Proje adı: YAŞAMA DESTEK OL DÜNYAYI DEĞİŞTİR( bir adımda sen at ) ...


Devamını Gör

dünden bugüne erkek ve kadın giyimi

01.04.2023

En temel ifade ile kıyafet kadın ve erkeğin vücudunu hava şartlarından korumak için kullanılan, iç ve dış giyim olmak üzere temelde iki gurupta şekillenmiş, çeşitli kumaşlardan, örgülerden, deriden ve daha pek çok çeşit malzemeden üretilen bir ç...


Devamını Gör

işveren ve işçi

06.03.2023

  Ülkemizde ne yazık ki iş konusunda tüm yasaklar ve kurallar işçinin uyulması bekleniliyor  işveren olarak kendi sorun ve hatasını görmediği gibi yönetici  bölümünde oturanlarda iş verinin yanında bulunuyor  ...


Devamını Gör

deprem

08.02.2023

06 Şubatta Kahramanmaraş’ta saat 04.17’de meydana gelen depremin büyüklüğü 7,7 olarak ölçüldü. Merkez üssü Pazarcık ilçesi olan deprem sonrasında  ülkemin vatandaşları seferberlik oluşturdu tabi ki diğer ülkelerden de ya...


Devamını Gör

islam dini

30.01.2023

...


Devamını Gör

toplum da insan ahlakı,yaşam ahlakı ve iman ahlakı

14.01.2023

Ahlâk, toplum hayatının olmazsa olmaz türden şart­larından biri kabul edilir. Çünkü ahlâk olmazsa, toplu...


Devamını Gör

Sspe hastalığı

07.01.2023

Ülkemizde sspe hastalığı gün geçtikçr çoğalmakta  dunun nedeni ya kızamık aşısı vurulmamakta yada yanlış vulmak sonucu ortaya çıkan bir hastalık   ülkemizde iki milyon altıyüzyetmiş kişi bu haztalıkla uğraşıyor bunun çoğu çocuklarımız   bu hastalığın tedavisi yoktur iyi bir bakıma ihtiyaç vardır   antalya muratpaşa ilçesinde bu hastalıkla muzdarp olan özçelik  ailesi  ...


Devamını Gör

OSMANLIDA HAREM MEKTEBİ VE DİĞER MEKTEPLER

29.11.2022

Osmanlı deyince ilk aklımıza gelen padişahların zevk sefa içinde her gece farklı bir kadınla birlikte olduğu harem geliyor  aslında çok yanlış bir olay padişahlar hareme girecekleri vakitte valide sultandan izin alır ve ses çıkararak gid...


Devamını Gör

bana kuran-ı kerim yeter

01.11.2022

İslâm dîni, Allah’ın, son peygamberi Hz. Muhammed (asm) vasıtasıyla bütün insanlara gönderdiği en son ve en mükemmel dindir. İslâm’ın gelmesiyle, diğer dinlerin hükmü sona ermiştir. İslâm dînini kabu...


Devamını Gör

sosyal medyada yaşamda ticaret

25.10.2022

Sosyal medyada bazı uygulama veya bir yer öneriyorlar özellikle sanatçılar çocuğunuza şöyle gelişir şöyle olur diye tamam güzel bir şey lakin bunu ticaret için göstermek yanlış bazı kişiler temiz yürekli insanlar inanıp borç harç ile çocuklarını yazdırıyorlar maddi sıkıntıya girdikleri gibi bir de çocuklarını oradan geri almak için birkaç uğraşıyor üstüne birde borçlanıyor...


Devamını Gör

Okullar denetlenmeli

22.10.2022

Geçen gün ...


Devamını Gör

ANLATIM VE ANLAMA BOZUKLUKLARI

12.10.2022

...


Devamını Gör

DAVRANIŞ BOZUKLUĞU

22.09.2022

Toplumun içinde bazı kişilerde gözüken bir rahatsızlık var etrafımdaki kirşlere bakıyorum toplumun her kesiminde gözükmeye başladı karşımızdaki kişiler ile iletişim öyle bir hale geldi ki kırıcı, küfürlü sözler normal bir hal sayılır oldu konuşmamıza dikkat etmeden konuşur olduk kendimizi savunmamızda ben buyum diyerek geçiştiriyoruz hal ve hareketlerimiz yani tavr...


Devamını Gör

çocuklarımız

25.08.2022

  Eskiden çocuklarımızın altına muşamba bezler tutulurdu tahtadan oyuncaklar yapılırdı. Ebelerimiz annelerimiz bakar gelinlerine kızlarına tavsiyede bulunur babalar çocuklarına fazla zaman ayırırdı akşamları toplanır hoş sohbet edilir fıkralar vs. şeyler anlatılırdı Sokaklarda oyunlar oyna...


Devamını Gör

eğitim ve öğretim

17.08.2022

Öncelikle kısaca eğitim ve öğretim nedir a...


Devamını Gör

Mansur EKMEKÇİ kimdir

13.08.2022

...


Devamını Gör

YAŞAMA DESTEK OL DÜNYAYI DEĞİŞTİR

05.08.2022

 Havalar gittikçe ısınmaya başlandı ülkemize çöl sıcakları gelmeye başlandı. Bunun nedeni düşünen yok  bilinçsiz yaşama d...


Devamını Gör

ŞİDDET

01.08.2022

Şiddet nedir ile başlayalım şiddet: bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik tutum ve davranışlara denir. Şiddetin çıkma sebepleri:  ruhsal bozuklukları yaygın olarak görülmektedir ve ekonomik durumlar...


Devamını Gör

EŞİTLİK

30.07.2022

İlk önce Toplumda eşitlik bazı haklar var bunlar eşittir güvenlik oy kullanma konuşma gibi topluma mal ve hizmete eşit seviyede erişmeyi içerir. İnsanlar ...


Devamını Gör

YAŞAMA DESTEK OL DÜNYAYI DEĞİŞTİR

23.07.2022

  ...


Devamını Gör

Toplumun ve bireylerin yaşamdaki yeri

21.07.2022

...


Devamını Gör

NEREYE GİDİYORUZ

20.07.2022

Soru ile başlayalım nereye gidiyoruz biz bu muyuz?...


Devamını Gör