İpek Yolu Haber Ajansı

Bir tutam HUZUR







Bugün yılın son günü ve son saatleri. Yıl boyunca birçok yük altında ezildik. Yorulduk, gün geldi çöktük. Ama inşirah misali yeniden ayağa kalktık. 2020 boyunca birçok yazı yazdım. Ama bugünkü yazım siz okuyucularımdan çok içinizdeki küçük çocuğa ait. Onlara bir masal hediye ediyorum.  Şimdi okuma sırası onda. Başlayalım o halde; 
Küçük bir çocuk ne kadar çaresiz olsa da o minicik yüreği ile en kötü insanı değiştirebilir. Dünyaya barış mı istiyorsunuz ? O zaman çocuk olun.  cevabını bulursunuz o vakit...

Hadi başlayalım masalımıza. Unutmadan  masalımıza okurken lütfen yetişkin aklınızı bir kenara bırakın ve masum bir çocuk gibi düşünün işte o zaman kelimelerimdeki esrarı çözebilirsiniz..

İyi okumalar dilerim.
Evvel zaman içinde ,
Kalbur saman içinde, 
Hastalıklar yok iken, 
Kötülükler iyiliklere esir iken, 
Ormanlar yeşil iken,
Büyükler masum iken, 
Soğuk sıcak iken, 
Siyah beyaz iken,
Koca saraylar herkese açık iken,
Hayvanlar insanlarla dost iken,
Savaşlar  ve gözyaşı yok iken, 
Afacanlar kötülüğü durdurur iken,

En sonunda yaşlı bir bilge çıkmış,
Açmış ağzını yummuş gözünü,
Konuşmaya başlamış bir daha da susmamış...

 Başlamış anlatmaya ...

Uzun uzun zaman önce uzak diyarların olduğu. Küçük mü küçük bir o kadar da sevimli afacan çocukların yaşadığı koca  yeşil nemli ve  selvi ağaçları ile kaplı ucu bucağı gözükmeyen yeşillikte perili bir orman varmış. Ve bu ormanda yaşayan çocuklar varmış . Tatlı mı tatlı, masum mu masum, yanakları pespembe olan beş küçük çocuk varmış . Bu çocuklar bu koca Selviler ile dolu ormanın tam ortasında kırmızı renge boyanmış kütüklerden yapılmış bir evde yaşarmış . O kadar masum ve yardımsevermiş ki bu çocuklar ormanda ne kadar hayvan varsa hepsini evlerinde misafir ederlermiş. Bazen özel günlerde ormanın içindeki büyük selvi ağacın altında  bir sofra kurar bütün orman halkı ile yemek yerlermiş. Bir güne Bir gün kimseye zarar vermezlermiş. Ama bu küçük çocukların bilmediği bir şey varmış. Yaşadıkları yerin kötü niyetli bir hastalık ile çevrelediğini bilmiyorlarmış. Bu kötü kalpli hastalığın adına yaşlılar isimsiz  derlermiş. Eskiden bu hastalık yüzünden çocuklar yaşadıkları yerlerden korkarak kaçarmış. Yaşadıkları yerin kötü kalpli bir hastalık tarafından  çepeçevrelendiğinden habersiz olarak  yaşayan bu afacanlar, Birgün aniden ortadan kaybolmuş...

Bunu duyan diğer ormanlardaki çocuklar çok üzülmüş. O kadar üzülmüşler ki bu iyi kalpli çocuklara ne olduğunu öğrenmek istemişler. Çocukların kaybolduğunu  öğrenen herkes gözyaşlarını tutamamış.
Ne yapsak, ne yapsak diye düşünüp durmuşlar. Akıllarına yaşadıkları yerdeki bilge prens gelmiş . Hep birlikte toplanıp aslan trenine binip büyük krallığa gitmişler... 


Prensin yaşadığı yer kocaman mavi ormanın tam ortasında , kırmızı balıklar ile dolu masmavi  nehirle çevrelenmiş , gökyüzünde uçan perilerlerin olduğu bir saraymış . Bu saray bütün diyar halkının yaşadığı kocaman bir ülke gibiymiş. İsteyen herkes gelip yaşarmış . O kadar ki bir gün bütün diyar halkı saraya gelmiş ama kimse dışarda kalmamış . Herkes bir odaya girip yatabilmiş....


Küçük çocuklar kısa mavi yaldızlı kapıdan aniden içeriye girince birkaçı kapıya sıkışıp kalmış... Bunu gören küçük prens şaşkın gözlerle ile onları izlemeye koyulmuş. Dakikalar sonra küçük çocuklar birbiri ardına peşi sıra dizilerek içeriye girmiş. Küçük prens okuduğu beyaz sayfalı kitaptan kafasını kaldırıp onlara bakmış ve ne istediklerini nasıl yardımcı olması gerektiğini sormuş. Bunu duyan çocuklar hep bir ağızdan bağırarak . Kelimelerinin birbirine karışmasına aldırmadan konuşmaya devam etmiş... Ta ki küçük prens sinirlenip ayağa kalkana kadar. Ayağa kalkmış ve susmaları için yüksek sesle bağırmaya başlamış . Koca salonun küçük prensin sesinden yankılanması bittiğinde ise birinin sözcü olması için kafasını sallamış . Bunu gören çocuklar hemen toparlanıp aralarında en ufak olan mavi gözlü, kırmızı bereli boyundan büyük atkı takan çocuğu seçip öne doğru itmişler. Minik çocuk dili döndükçe başlamış anlatmaya... 

O kadar heyecanlı anlatmış ki küçük prens olanları korku dolu gözlerle ile dinlemiş. Sonunda ise cümlelerin bittiğinde herşeyi bir çözüm bulacağını , küçük afacanları arayacağına söz verip misafirlerini onda haber beklemeleri için tembihleyip gönderivermiş...



Göğün karanlıkla kaplandığı, yıldızların sönük olduğu bir gecede küçük prensin aklına sonunda bir fikir gelmiş. Minik prens yatağından doğrulmuş ve aklına gelen bu muazzam fikri düşünmeye başlamış. Düşünmüş, düşünmüş ve sonunda fikrini onaylamış. Bunu diğer çocuklara anlatmak için sabahı beklemek istemiş. Sabaha ne yazık ki daha çok varmış. Küçük prens bir türlü heyecandan uyuyamamış. Zaman aktıkça yıldızlar kaymaya başladıkça küçük prensin gözleri kendini uykunun şefkatli kollarına bırakmış. Şimdi sadece güneşin doğmasını beklemekteymiş.

Sonunda yaratıcının gülümsemesini alan güneş yüzünü göstermeye başlamış. Küçük prensin odası sapsarı çiçeklerle kaplı duvarlarında kocaman yıldızlar olan büyük bir odası varmış. Üzerlerinde komik mi komik resimler de varmış. Karanlıktan çok korktuğu için yatağının yanında bir de gece lambası varmış . Ama küçük prens karanlıktan korksa bile o lambayı hiç yakmazmış. Çünkü küçük prens çok cesur olmak istiyormuş.


 Küçük prensin bir de küçük kardeşi varmış. Kocaman mavi gözleri simsiyah saçları uzun boyu ve uzun mu uzun kolları varmış. Sesi de incecikmiş. 

Küçük kardeşi usul usul abisine  yaklaşıp üzerindeki yorganına uzanmış ve yavaşça üzerinden almış. Bunu hisseden küçük prens  huzursuzlanmış. Ama uyanmamış. Bunu gören minik kardeş bu sefer de kaz tüyünü eline almış ve yavaşça küçük prensin minicik burnuna sürtmeye başlamış. Küçük prens  burnuna sinek konmuş gibi rahatsız olsa da yine de bir türlü uyanmak bilmemiş. Küçük kardeşi  daha fazla dayanamamış ve küçük prensin en sevmediği şeyi yapmaya karar vermiş...

Küçük prens perdesinin açılıp güneşin yüzüne vurmasından hiç hoşlanmazmış. Ama kardeşinin yapacağı hiçbir şeyi yokmuş . Küçük prens uyumadan önce iyice onu erken uyandırmak konusunda uyarmış. Küçük kardeş daha fazla dayanamamış ve koca gözlerini usulca kapatarak hızlı bir şekilde siyah perdeleri korkusuzca çekmiş...

‎Güneşin sıcaklığı yüzüne vuran küçük prens huysuzca uyanıvermiş. Öfkeli mi öfkeliymiş.

O sırada küçük prensin  öfkeli olduğunu gören minik kız korkarak arkasına bile bakmadan çıkmış. Odadan o kadar hızlı çıkıvermiş ki küçük prens sağına bakmış , soluna bakmış ama kimsecikleri görememiş.

Hemen kafasını kaldırıp saate bir bakmış ki uyuya kaldığını anlamış . Hemen minik kardeşine seslenivermiş. Zavallı kız kısa bacaklarıyla koşa koşa gelmiş. Bir de bakmış ki prens küçük kızın suratı bembeyaz kesilmiş. Prens o sırada nasıl bir hata yaptığını anlamış ve o kısacık ellerini uzatarak minik kardeşinin saçlarını  okşamış ve özür dilemiş . Yarım ay gibi gülümseyen küçük kız abisine sarılıp yanaklarından öpüvermiş. Küçük prens kardeşine harika bir fikri olduğunu hemen giyinmesi gerektiğini söyleyip kardeşini yemek yemesi için aşağı göndermiş. 
Bunları duyan küçük  kız sevinçten  ne yapacağını bilmez bir halde ordan oraya çarpa çarpa odadan çıkıp  sarayın mutfağına  inmiş. 

Küçük kral sıcak mı sıcak ve bir o kadar da güzel kokan yatağından doğrulmuş. Ve giyinmeye başlamış...

Huzurun daim olacağı, çocuklarımızın neşe ile büyüyeceği günler duası ile. 

Selam ve dua ile
Abdullah Memiş 

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

NEFRET VE KÖTÜLÜK ÜZERİNE

27.10.2021

...


Devamını Gör

Yaşlı Marangozcu

21.10.2021

...


Devamını Gör

TOPLUMSAL BİLİNÇSİZLİK

14.10.2021

Bir toplum nasıl oluşur sorusu ile başlamak gerekirsek detaylı bir inceleme yapmamız gerekecektir. Bu detaylı incelemeden yola çkarak toplumun  nasıl bir yapı ile muhafaza altına alındığını görmüş olacağız. Öncelikle ana k...


Devamını Gör

BEŞERİ İHTİLAL

23.09.2021

...


Devamını Gör

İNSAN HAYATI NEDİR? ( Röportaj )

22.09.2021

...


Devamını Gör

TOPLUM NEDİR VE NE DEĞİLDİR?

16.09.2021

...


Devamını Gör

SADECE SEVİN!

15.09.2021

...


Devamını Gör

EY NEFSİM!

14.09.2021

“İçimde kopan büyük bir fırtına var. Haykırmak ve sesimi duyurmak istiyorum yapamıyorum, sessizliğime gömülm...


Devamını Gör

(ARAŞTIRMA YAZISI) İSLAM Ö. KARDEŞLİK ANT.

31.08.2021

Medine’de ki Müminler arasındaki kardeşlik  anlaşması;  Öncelikle konunun ...


Devamını Gör

(ARAŞTIRMA YAZISI) İSLAM Ö. KARDEŞLİK ANT.

31.08.2021

Medine’de ki Müminler arasındaki kardeşlik  anlaşması;  Öncelikle konunun ...


Devamını Gör

KARA KUTUMUN İÇİNDE NE VAR?

31.08.2021

...


Devamını Gör

İNSAN NE İLE YAŞAR?

09.08.2021

...


Devamını Gör

NEFRET!

30.07.2021

...


Devamını Gör

MODERN TOPLUM

12.07.2021

Sevgili okuyucularım. Uzun bi aradan sonra bugün sizler ile toplumun ar damarını biraz olsun yoklayıp, ahlaki erdemlerini sorgulayacağız. Başlamak gerekirse öncelikle toplumun yapısına, geleneğine ve tabiri caizse göreneğine ( Bir şeyi, baş...


Devamını Gör

GEÇMİŞİN ESRARI

20.06.2021

Sevgili okuyucularım. Bugün sizler ile biraz ötekileştirilmiş ruhların geçmişlerinin esrarını değerlendi...


Devamını Gör

ÖTEKİLEŞTİRME; BANA KİM OLDUĞUNU SÖYLE!

10.06.2021

...


Devamını Gör

ÖTEKİLEŞTİRME; TATSIZ TUTKULAR

06.06.2021

Sevgi.....


Devamını Gör

ÖTEKİLEŞTİRME!

01.06.2021

Toplum ve kaygılar, insanlık ve toplum bütünlüğü, yaradılıştan kaynaklanan farklılıklar... ...


Devamını Gör

KALABALIKTAN YALNIZLIĞA

20.05.2021

...


Devamını Gör

TOPLUMSAL UMURSAMAZLIK

12.05.2021

"Vicdan yitirildiği yerde aranır!"...


Devamını Gör

BAŞARISIZ TOPLUM NASIL İNŞA EDİLİR?

06.05.2021

Öncelikle başarısız toplum ya da toplumlar yoktur! Başarıdan yoksun bırakılmış toplumlar vardır. Peki nasıl mı başarısızlaştırılır? Hadi gelin hep birlikte öğrenelim. Başlangıç olarak 3 ila 5 yaşına kadar ailelerimizin empa...


Devamını Gör

SESSİZ ÇIĞLIK; DUYMUYORLAR,GÖRMÜYORLAR!

29.04.2021

...


Devamını Gör

NEDEN?

23.04.2021

Tarih tek başına tekerrürden ibret derler. Halbuki tarihin  yönetmeni de belli, oyuncuları da. Tarih hem tekerrürden ibaret hem de ilahi olanın müdahalesiye şekillenmekten ibarettir. Kafa karıştırmamak gereki...


Devamını Gör

YÖNETEN KİM?

08.04.2021

...


Devamını Gör

YÜKLENİYOR...

30.03.2021

...


Devamını Gör

MUTLULUĞUN FORMÜLÜ

21.03.2021

...


Devamını Gör

SEVGİSİZLİK!

16.03.2021

...


Devamını Gör

DERVİŞİN DUASI

12.03.2021

...


Devamını Gör

ONLAR!

21.02.2021

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla;...


Devamını Gör

MODERN YALANCILAR كاذب !

12.02.2021

...


Devamını Gör

HAMD MI YOKSA ŞÜKÜR MÜ ETMELİ?

07.02.2021

...


Devamını Gör

İÇİMİZDEKİ ÇOCUK! KARA KUTUMUN İÇİNDE NE VAR?

31.01.2021

...


Devamını Gör

KUM SAATİ (AKIP GİDEN ZAMANIN TERSİ YÜZÜ)

19.01.2021

Hayat… ...


Devamını Gör

ELALEMLEŞMEK: İÇİMİZDEKİ ÇOCUK!

16.01.2021

...


Devamını Gör

ŞÜKÜRSÜZLÜK!

09.01.2021

...


Devamını Gör

YARADILIŞ ATEŞİ: KADIN VE ERKEK (FITRAT)

21.12.2020

YARADILIŞ ATEŞİ: KADIN VE ERKEK Daha önceki yazılarımda ele aldığım konu bütünlüğünün dışı...


Devamını Gör

KATİLİM AYNADA!

15.12.2020

             &n...


Devamını Gör

DE Kİ; KARDEŞ OLUN!

13.12.2020

...


Devamını Gör

YARADILIŞ ATEŞİ: BİZ KİMİZ ?

29.11.2020

YARADILIŞ ATEŞİ: BİZ KİMİZ ?  Tarihin ilk gününden beri, hak olduğu gibi yaradılışın ilk tohumunun döllenip, hayat bulduğu günden beri biz fani beşerler hep kim olduğumuzu ? Ne...


Devamını Gör

YARADILIŞ ATEŞİ

26.11.2020

 Ademiyetin rabbine teslim olduğu ilk günden bugüne insanoğlu kabilin kardeşi habile olan şeytani kıskançlığının bedelini dökülen ilk kan ile ödemekte. Dökülen o ilk kan, atılan o ilk günahkar taş beşeriyete bir lanet bulutu gibi çöktü. Günahlara tes...


Devamını Gör

ÖLÜM GELİP ÇATTIĞINDA!

17.11.2020

Bugün nefsimizin şehvetle dolu oyunlarından "Dünya hayatı aldatmacası" ile meşgul olacağız inşallah....


Devamını Gör

NEREDE BU GÜNAHIN SAHİBİ!

03.11.2020

...


Devamını Gör

GÖK KUBBENİN ALTINDAKİ MESCİT

30.10.2020

...


Devamını Gör

YA HAKTANSINDIR YA DA BATILIN TA KENDİSİ!

27.10.2020

...


Devamını Gör

Yanı başımdaki FİLİSTİN!

22.10.2020

...


Devamını Gör

Fenafillah misali

21.10.2020

                      FENAFİLLAH MİSALİ ...


Devamını Gör

Mutluluğu mu aradın ?

28.09.2020

Bugün mutluluktan dem vuralım...Hani insanları bulmak için tonlarca para döktüğü duygu var ya. İşte tam da o. Bizler mutluluğu çok uçuk yerlerde arasakta aslında o hemen yanı başımızda. Annelerimi...


Devamını Gör

TÖVBE ET EY DOST!

23.09.2020

Bugün biraz şiir ile dolsun yüreğimiz. Hani diyor ya şair " Ey can! Bulur mu hakikat rüzgarı mabedinde  yoksa atan yüreği. " Yüreği merhamet ile dolu bir Abimin kaleminden  başlar sessiz bir zikir ; Bir zifiri gece karanlığıGöz gözü görmez...


Devamını Gör

RUZUŞEB HAYATLAR

22.09.2020

                            RUZUŞEB HAYAT...


Devamını Gör

GÖĞSÜN MÜ DARALDI ?

13.09.2020

Diyor ya âlemlerin rabbi olan yüce Allah kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerimde; ...


Devamını Gör

NEYE GÖRE? KİME GÖRE?

25.08.2020

Neye göre ? Kime göre ? İnsanlığın başlangıcından beri belirsiz sorular insanlığın mutlak,...


Devamını Gör

BEYAZIN KABUSUM OLACAĞINI DÜŞÜNEMEZDİM! (ÇOCUK KADINLARA...)

22.08.2020

Nasıl ve nereden başlasam bilemiyorum... O kadar doluyum ki anlatamam gözyaşlarım, öfkem kelimelerime engel oluyor yazamıyorum. Bedenim kaldıramıyor cümlelerimi. Ama başlamak lazım bir ye...


Devamını Gör

Köleleşen Akıllar ( 1 )

11.08.2020

Hani hep derler  ya; "Büyük insanların, büyük hayalleri vardır. Biz küçük insanlar onların hayallerinin modern köleleriyiz. İstesek de istemesek de sonuç bu." Hayır! Bizler hiçbir zaman bir başkasının ne maşalığını yapmak zorundayız ne de köleliğini. Bizler büyük bir amaç uğruna yaratılmış fâni beşerler ols...


Devamını Gör

Başladı yine " Nerede o eski bayramlar!" Faslı

31.07.2020

"Alt tarafı küçük bir bayram sabahı büyütmeye gerek yok." demek bir hayli kolay. Öyle çok aman aman denilecek bir  şeyler görmedim bugüne kadar lâkin mazim duygusaldı. Eski bayramlarımın tadı damağımda hâlen.  Kısaca geçmişimdeki çocuğun güzel bayramları vardı. O küçük çocuğun bayramları nasıl mı geçer...


Devamını Gör

El alemleşmek (Dikkat çok gizli!)

25.07.2020

Sessiz şehrin suskunlaştırılmış sakinlerine......


Devamını Gör