İpek Yolu Haber Ajansı

ÇANAKKALE RUHU






   Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
   Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
   Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
   Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

   Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
   Gördüğün bu tümsek Anadolu’nda,
   İstiklal uğrunda, namus yolunda
   Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.

  Çanakkale;Rabbin emanetine verilmiş, “Ya şehid ol ya gazi” diye uğurlanmış, evlatların boyunlarına takılmış künyeleridir.

  Çanakkale topyekün bir direniştir. Milletin korunması için canını feda edebileceği değerler uğruna bıyığı terlememiş çocuklarını saçlarını kınalayarak cepheye göndermesidir.

   10 bin, 20 bin, 50 bin, 100 bin değil, dile kolay, 250 bin canı feda ederek kurulan bir ruh – kalb – gönül – iman -  cihad seddidir Çanakkale.

    Mesele Çanakkale de bu 250 bin canı niçin verdiğimizi anlayıp bu şuurla yaşamak.Bugün sosyal medya hesaplarında görüyoruz ki herkes Çanakkale savaşını paylaşıyor.Ama Çanakkale deki kahraman evlatların neler çektiğini ve hangi ruhla bu savaşın kazanıldığından bihaberler.Aslında bu vatanın her bir evladına Çanakkale ruhunu aşılamamız gerek.Lafta değil,gerçek hayatımızda bunu yaşamalıyız.

   Komutanına  benim tüfek bozulmuş tetik basmıyor" diyen askere; yüzbaşının Tüfek sağlam oğlum senin parmağın kopmuş denildiğinde asker birde bakıyor gerçekten parmağı yok.İşte Çanakkale deki ruh buydu.Bizim evlatlarımıza,çocuklarımıza böyle bir ruh aşılayabilmemiz gerekir.Yüzeysel bilgileri çocuklarımıza öğretirsek,sadece Çanakkale de 250 bin şehit verdik ve kazandık dersek bu çocuklar 210 bin kiloluk mermiyi kaldıran seyit onbaşıyı anlayamaz.Gerçi Çanakkale savaşından sonra da seyit onbaşının değeri anlaşılmadı.Vatan için bu kadar önemli bir savaşı kazanmasında büyük rol oynayan,düşman gemilerini yerle bir eden Seyit onbaşı Çanakkale savaşından sonra ömrünün geri kalan kısmını bir zeytinyağı fabrikasında hamal olarak tamamlamış.Ne kadar üzücü değil mi?

  Çanakkale  Yiğitleri bugün  kalkıp gelse100 yıl evvelinden, vatanı canları pahasına emanet ettikleri çocuklarını, kızlarını oğullarını, torunlarını görse acaba ne derler?

Kızları, oğulları, torunları, şehid düşen babalarını, dedelerini tanırlar mı?

Çanakkale bugün nerede?

Vatanı nerede savunuyoruz? Hangi siperde, hangi mevzide, hangi düşman silahına karşı?

Gelibolu’da gökten yerden yağan güllelere karşı mı, yoksa sokaklarımızı daha kötüsü yüreklerimizi vuran istila fırtınasına karşı mı?

Çanakkale, bütün geri çekilişlere karşı hala “Biz varız ve var olacağız!” iradesi ise o irade hala içimizde dipdiri duruyor mu? Çanakkale’yi o gün ayağında çarığı bile olmayan, bir kuru peksimetle gün geçiren vatanın çocukları ile savunduk, vatan savunması “az sonra öleceğini bilen insan” olarak sipere girenler tarafından yapılabiliyor, bizim yüreğimiz ne diyor o yiğitlerin hikayelerini okuduğumuzda?

    Çanakkale ruhunu iyi anlamak için asteğmen Mehmet Muzaffer’in kahramanlık hikayesini bilmek lazım.

   Asteğmen Mehmet Muzaffer, diğer cephelere asker ve malzeme sevkinde kullanılan araçların lastik ihtiyacı temin için karargah tarafından İstanbul’a gönderilir.

   Komutanlarının emri üzerine lastik almak üzere İstanbul’a gelen Mehmet Muzaffer, aradığı lastikleri Karaköy’de Yahudi bir tüccarda bulur. O yıllarda İstanbul’da otomobil ve kamyon nadir rastlanan vasıtalardır ve lastikleri ise yok denecek kadar azdır. Yahudi tüccarla anlaşan Muzaffer, lastikler için ödenecek parayı almak üzere Erkan-ı Harbiye’ye gider.

   Yazıyı okuyan Yarbay, "Ne alınacak ?" diye sorar. "Oto ve kamyon lastiği" deyince kızar: "Bak oğlum! Ben askerin ayağına postal, sırtına kaput alacak para bulamıyorum, sen otomobil lastiğinden bahsediyorsun. Hadi yürü git insanı günaha sokma. Para mara yok!"

   Mehmet Muzaffer, Erkanı Harbiye’den çıkar. Beyazıt Meydanı’nda yürürken aklına bir çözüm gelir. Doğru Yahudi tüccarın yanına gider. Paranın sabaha hazır olacağını, gemiye yetiştirmek için lastikleri erkenden alacağını söyler. 

   1. Dünya Savaşı’nın başlarından itibaren çıkarılan ve karşılıklarının harpten sonra altın olarak ödeneceği yazılan "evrakı nakdiye"nin basımında kullanılan kağıdın aynısını Karaköy’de tedarik eden Mehmet Muzaffer, bütün gece çini mürekkebi ve boya ile 100 kaime taklit eder. 

   Kahraman asker, "Bedeli Dersaadet’te altın olarak tesviye olunacaktır" ibaresi yerine ise "Bedeli Çanakkale’de altın olarak tesviye olunacaktır" yazar. Mehmet Muzaffer, "yüzlük kaime"yi tüccara verir ve lastikler, Sirkeci’den Çanakkale’ye gidecek gemiye yüklenir. Birkaç gün sonra Yahudi tüccar elindeki parayı bozdurmak üzere Osmanlı Bankasına gider, paranın sahte olduğunu burada öğrenir. 

  Üstelik o dönemdeki en büyük kağıt para ellilik kaimedir. Mehmet Muzaffer, bir gecede iki sahte para yapamayacağı için 50 kaimeye benzeterek yüzlük kaime yapar. 

   Yahudi tüccar olayı büyütmek istemez ama hikaye tüm İstanbul’a yayılır. Şehzade Abdülhalim Efendi, karşılığını vererek tüccardan parayı alır, zarif sedef kakmalı, içi kadife bir mücevher çekmecesine yerleştir ve İstanbul Polis Okulu’ndaki Emniyet Müzesine hediye eder.

  Tarihin değerini iyi anlamalıyız ve bilmeliyiz ki geleceğimize yön verelim.Çanakkale savaşındaki o ruhu iyi anlayalım ki o ruh ile hayatımız devam etsin.

 

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

NOEL

31.12.2022

İslam da bazı değerler vardır ki bunlar ya Kur’an’ı kerim’den alınır ya da Rasül-i Ekrem nebiyi muhterem hazretlerinden alınmıştır.Ve bunlara bağlı olarak sahabeyi kiram ve mezhep imamlarımı...


Devamını Gör

Endonezya’nın Müslüman oluşu

11.11.2022

      Endonezya Nasıl Müslüman Oldu? .......... Kendi...


Devamını Gör

Hayat işte

27.10.2022

  Simit almak için sıraya girdim. Sıra çok kalabalıktı. 20 dakika kadar sırada kaldım.   ...


Devamını Gör

YOK OLAN AİLE

17.10.2022

    Toplum yapısını oluşturan en temel unsur  ailedir. Aile; akrabalık ilişkisiyle birbirine b...


Devamını Gör

ZAMANIN ÖNEMİ

25.09.2022

    Her dinin,milletin kutsal veya diğer zaman dilimlerinden farklı kabul ettiği kendine özgü belirli gün ve ayları vardır.Hazreti Allah ...


Devamını Gör

Anne hakkı ödenmez

19.08.2022

     Sevmeye ömür yetmez   ...


Devamını Gör

GÖNÜL ALMAK

02.08.2022

  Bilerek bir gönül yıkmışsan eğer   Ön safta secdeye gits...


Devamını Gör

ŞEHRİ İSTANBUL

22.05.2022

   Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden....  Senin de destanını okuyalım ezberden...  Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...      Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...  Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!..    Nice fetihler yaşandı. Nice kumandanlar tarih sayfalarında yerl...


Devamını Gör

KADİR GECESİ

21.04.2022

     Ne büyük bir nimet. Yeni bir kadir gecesine daha kavuştuk. Ne büyük bir lütuf. Yaradanımız bize bir fırsat daha verdi. Ne büyük bir rahmet. Rahmetin tecellisi olan Cebrail (a.s.)’ın Rabbimizin inayetiyle dünya semasına indiği bir geceyle buluştuk. Ne büyük bir mağfiret. Affa uğrayabileceğimiz bir gece daha bizlere nasip oldu. Bizlere nimetlerini bahşeden, sayısız lütuflar...


Devamını Gör

Bereket ve Mağfiret ayı

23.03.2022

  Sevgiyle,saygıyla bir Ramazan ayının daha gölgesi üzerimize düştü.Korona günleri bir nebze olsun geride kaldı.   Evveli Rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden kurtuluş olan Ramazan ayına bizi kavuşturan Rabbimize şükürler olsun.   Bakara suresinin 183. Ayetinde yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır "Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınma...


Devamını Gör

MİRAÇ GECESİ

23.02.2022

      Enbiyanın serdârı, beşeriyetin medâr-ı iftiharı bulunan Peygam­ber Efendimiz’e nasip olan İsra ve Miraç, en kâmil şekilde ve cismanî olarak vâki olmuştur.    Önümüzdeki Pazar ...


Devamını Gör

İYİ DOSTLAR EDİNMEK

24.01.2022

    Dost; Hiçbir menfaat ve çıkar gayesi olmadan yapılan arkadaşlıklara,Arkadaşlığını, Dostluğunu, Sevgi ve Muhabbetini sadece Allah için yapmaya denir.                                              &nbs...


Devamını Gör

ANTEP SAVUNMASI

25.12.2021

   Dur Dünya!       Selam dur,...


Devamını Gör

DUA: HERŞEYİ HAZRETİ ALLAH’TAN İSTEMEK

17.11.2021

     Dua sözlükte, “çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek” anlamına gelir. Din literatüründe ise, insanın bütün benliğiyle Allah’a yönelerek maddi ve manevi isteklerini O’na arz etmesi demektir. Dua bu haliyle yaratılanın her şeye ihtiyaçlı olduğunu kabul etmesi ve Yaratanının ise, ihti...


Devamını Gör

EN FAZİLETLİ HARİKULADE İNSAN

17.10.2021

    Sebebi hidayetimiz, Veli nimetimiz, Rasülümüz, Sevgili Peygamberimiz, İki Cihan Serveri, Cenâb-ı Seyyidil Enbiyâ vel-Mürselin Mahbûbu...


Devamını Gör

ADALET

24.09.2021

    Adalet: Düzenli ve dengeli davranma, her şeyin ve herkesin hakkını verme, haksızlıklardan uzaklaşarak orta yolu tutma, bir şeyi yerli yerine koyma, insaf ve eşitlik anlamlarındadır.   Geniş kapsamlı bir kavram olan adâletin zıddı ise; “zulüm, hıyanet ve insafsızlık”tır.Hak ve adâlet bahsinde en büyük hesabı, varlıklar içerisinde insanoğlu verecektir. Çünkü i...


Devamını Gör

ZALİM

27.08.2021

...


Devamını Gör

KURBAN BAYRAMI

20.07.2021

Can bula Cananını Bayram o bayram ola.Kul bula sultanını Bayram o bayram ola.Hüznü keder def ola,Dilde hicab ref ola,Cümle günah af ola, Bayram o bayram ola.                                                     *Bayramlar*Bereke...


Devamını Gör

AH BABALAR

20.06.2021

Allah’ın dünyada yaşam bulan canlılar için koymuş olduğu konulardan biride yaratılmış olanların bir ana-babadan meydana gelmesidir. İlk yaratılan insan olan Hz. Adem ve O’nun hanımı  Hz. Havva annemizden sonra bütün insanlar bu dünyaya anne ve baba vesilesi il...


Devamını Gör

Güzel şehir İstanbul

29.05.2021

     İstanbul, sadece Türkiye’nin değil, dünya coğrafyasının gözbebeği…Süleyman Peygamberin (a.s.) hazretleri bu şehri kurmak için seçtiği mekân… Kurdun kuşun, insin cinnin, bütün canlıların bi...


Devamını Gör

RAMAZAN BAYRAMI

12.05.2021

  ...


Devamını Gör

TARİHİ GERÇEKLER SULTAN ABDÜLHAMİT HAN

21.02.2021

Nerdesin Şevketlim Sultan Hamîd Hân...


Devamını Gör

KORONA GÜNLERİ

22.11.2020

        Hayat ikliminde yoğrulduğumuz şu günlerde korona ile yatıp koronayla kalkıyoruz.Tabi ki hepsi hayat mücadelesi.Dünya dediğimiz yer bugün varın yarın yok olmanın dünyası.Onun için bu kadar karamsar olmaya, bu kadar kendimizi ümitsizliğe sevk etmeye...


Devamını Gör

MEVLİT KANDİLİ

27.10.2020

   Doğumu âlemlere nur, huzur ve sürür getiren Peygamberimiz Hazret-i Muhammed’in mevlid kandilini, rebilevvel ayının 12. günü bir defa daha idrâkle müşerref olacağız....


Devamını Gör

BATI’NIN GETİRDİĞİ DEMOKRASİ

11.10.2020

   Batı diye tabir ettiğimiz Ülkeler,kendisinden zayıf halka olarak gördüğü Ülkelere demokrasi götürmeyi bir görev addeder.Batı’nın demokrasi götürdüğü Ülkelere örnek olacak bir çok Ülke mevcut...


Devamını Gör

ÖRNEK HAYAT

28.09.2020

    Alemlere rahmet olarak gönderilen iki cihan güneşi Efendimiz Hz.Muhammed’in hayatında örnek almamız gereken çok önemli noktalar bulunmaktadır....


Devamını Gör

AYASOFYA

25.07.2020

İstanbul denilince aklımıza;Peygamberler şehri,Sahabeyi kiram şehri gelir.Bir çok Evliyaullahı misafir eden kadim şehir gelir.Peygamber efendimizin “İstanbul elbette fetho...


Devamını Gör

AKILLANMAYAN BİR TOPLUM

27.06.2020

  Hazreti Allah’ın insanları yaratmasında ki gaye;bana ibadet etsinler.Fakat insanoğlu kulluk vazifesini yerine getirirken;azıtınca,sapıtınca ve yoldan çıkınca Hazreti Allah o insanları doğru yola iletmek üzere bir takım peygamberler göndermiş.bu peygamberlerin yegane gayesi bataklığ...


Devamını Gör

YENİ YİNE YENİDEN RAMAZAN

25.04.2020

  Yeniden bir ramazan ayına girmenin mutluluğunu yaşıyoruz.   Evveli rahmet ortası mağfiret sonu cehennem ateşinden kurtuluş olan bir ay. ...


Devamını Gör

Bir Devrin battığı yer

17.03.2020

        Tarihimize altın harflerle yazılan Çanakkale zaferi geri dönmeyi düşünmeyenlerin zaferi olarak Tarih...


Devamını Gör

NERDE O ESKİ GÜNLER

19.02.2020

Bizler 15-20 sene önce iyiydik.Komşu komşuyla konuşurdu,Arkadaş arkadaşı tanırdı,Akraba akrabaya ihanet etmezdi. Ama bugün sosyal siteler bizi birbirimizden ayırdı.Selam verenin selamını sosyal medyadan cevaplar olduk.Misafirlerimizi...


Devamını Gör

Şehit Kamil

21.01.2020

21 Ocak 1920 Cuma günü, 14 yaşındaki Mehmet Kâmil’in Fransız askerleri tarafından hunharca şehit edildiği gündür.ve anteb’in ilk şehididir.Fransız askeri Mehmet Kâmil’in annesinin önünü kesip peçesini açmak istediler. Mehmet Kâmil’in annesi bir yandan bağırıyor bir yandan da peçesini açmak isteyen Fransız askerlerine karşı ke...


Devamını Gör