İpek Yolu Haber Ajansı

Mutluluk






“Mutluluk, gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil”

Binlerce yıldır insanoğlu, mutluluğu çeşitli şekillerde tarif etmeye çalışmış ve ona ulaşmayı amaçlamış. Topraklarımızda 13’üncü yüzyılda yaşamış ve eserleriyle çağının ötesine geçmiş Mevlana da mutluluğa tarif getirenlerden. Mevlana’ya göre: “Mutluluk, gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil. Yolun sonunda olsa, ona varıldığında yol bitmiş ve vakit de geçmiş olurdu. Mutlu olmanın zamanı ise bugündür, yarın değil.”

Mutluluğu akıl dışı yaşamakta bulan Erasmus, Deliliğe Övgü adlı kitabında, "İnsanlar akla ne kadar bağlanırlarsa mutluluktan o kadar uzaklaşırlar. Davranışlarını akla göre düzenleyenler delilerden daha deli olduklarından insanlıklarını unutur, Tanrı’ lığa özenirler. Bilim üzerine bilim, sanat üzerine sanat yığarlar. Bütün bunları da doğaya karşı savaşmak için kullanmaya kalkarlar" derken pek de haksız sayılmaz...
İnsanları diğer yaratılanlardan ayıran özelliklerden biri de duygulardır. Yeri gelir acı, yeri gelir sevinç ve mutluluk duyarız. Mutluluk, öyle sanıldığı gibi parada, pulda değildir. Onların da, hele bu zamanda mutluluk anahtarlarının en önemlilerinden olduğu düşünülse de, inanın hiç de öyle değildir.
Bir kere mutlu olabilmeyi istemek ve nelerle mutlu olabildiğimizi düşünmek, bilmek gerekir.

Mutluluk, her insanın yaşamak istediği özel duygulardan biridir. Ancak hayatta her zaman mutlu olunmuyor. Bazen öyle olaylar yaşıyoruz ki mutluluk sanki bizden çok uzakta gibi hissediyoruz. Mutlu olmak için insanların zengin olması gerekmiyor.
Bazen çok küçük bir gülümseme bile bir insanın mutlu olmasını sağlayabiliyor. Sevdiklerimizi mutlu edersek, başkalarının sevinçlerine ortak olursa veya iyilik ve yardım edersek biz de mutlu olabiliriz. Mutluluğu erişilmez bir duygu olarak görmemeliyiz. Mutluluk, belki de çok yakınımızdadır. Onu biz fark edememişizdir.
İnsanoğlunun, asla tatmin olmayan egosundan kurtulmadıkça, mutluluğun peşinden koşması çok anlamsız geliyor bana. En güzelini, en iyisini, en pahalısını, en büyüğünü, en hızlısını, en güçlüsünü istedikçe yaşamımızda artan "en" lerin mutluluğumuzun önüne bir duvar ördüğünü fark etmeyiz. Hırs duvarımızın ardında kalan mutluluk, bizim için hep erişilmez olarak kalır.

İnsanlara gerekli olan tek bilimin "Mutlu Yaşama Bilimi" olduğuna inanan Epikuros’un ise mutlu bir yaşam için tek önerisi vardır: Haz duymak!
Oysa biz haz duymayı yasaklarız kendimize. Hala orta çağ karanlığıyla boğmak isteriz duygularımızı. İçimizdeki sevginin açığa çıkmasından korkarız.
Bir süre öncesine kadar gösterimde olan bir reklam filmi vardı. Reklamda erkeklere bir şey söyletilmek isteniyor ama onlar bunu bir türlü becerip söyleyemiyorlar...
Oysa söylenecek söz çok basit:
"Seni Seviyorum!" diyecekler, diyemiyorlar…
Neden?
Biri, "Söyleyemiyorum! “diyor.
Diğeri, "Alışmamışız!"
Bir başkası, "Utanıyorum!"
Haz duymaktan ve bunu karşısındakine yaşatmaktan utanç duymak nasıl bir anlayışın göstergesi olarak kabul edilebilir?
Kutsal Kitaplar bile cenneti vaat ederken hazzı da vaat ediyorsa, insanın insana ettiğini nasıl açıklayacağız?

"Varlığımızın esas anlamı mutluluktur, mutluluğu aramaktır. Mutluluğu gerçek bir hedef olarak görmek, ona doğru olumlu adımlar atmamızı sağlar" der Dalai Lama.
Ve hayatın gerçek amacının mutluluğu aramak olduğuna inanır. Bu inançla ben de diyorum ki, insanoğlu gerçekten ne istediğine karar verdiğinde onu elde etmenin verdiği hazla yakaladığı mutluluk, dünyadaki cenneti olacaktır.

Mutlu olmanın yollarından biri de çevremizdeki olaylara bakış açımızdır. Olaylara iyi ve olumlu yönden bakarsak mutluluk elde edebiliriz.
Tabiî ki hayat bazen çekilmez oluyor. Ancak karamsarlığa kapılmadan zorlukların, sıkıntıların geçici olduğunun da farkında olmalıyız.
Mutlu olmak istiyorsak en yakınımızdakilerden başlayarak çevremizdeki insanları mutlu etmeliyiz. Sevdiklerimizi mutlu etmeliyiz. Mesela. Anne babalarımıza saygı, sevgi içinde davranmak, onların gönlünü hoş tutmak da mutluluk kaynaklarımızdan biridir.

Mutluluk nedir, diye soracak olursam size, sayalım bakalım kendimize:
Tabi ki mutluluğa kendi duyumlarınızı ilave edebilirsiniz yazının altında bana yol gösterir.
Bunlar benim Mutluluktan algıladıklarımın bazıları.
Ki bazen ağlayınca da mutlu oluruz. Ama sizi üzen ve ağlatan olmasın dilerim…

Şimdi bir bakalım şu mutluluğa sizlerle birlikte:
Annenin dokuz ay sonra, zorluklarla, özlemle, nihayet kucağına aldığı bebektir mutluluk…
Askerin yemin edişi, çiftçinin hasadını topladıktan sonra elinin tersiyle alnındaki terleri silişi, balıkçının ağlarındaki berekettir mutluluk…
Şairin, bestecinin; umulmayan bir an ve yerde karşısına çıkan, kulağına gelen şiiri, bestesidir mutluluk…
Öğrencinin başarılı karnesi, doktorun; çaresiz bir hastayı hayata döndürmesi, ebenin; gözlerini henüz dünyaya açan bir bebeğin çığlığını duymasıdır mutluluk…
Çiçeğin kokusu, ayın ışığı, güneşin sıcaklığı, suyun serinliği; isteyene dağlar, taşlar, topraktır mutluluk…
Papatyalarla dolu bir yeşilliğe uzanıp gökyüzüne bakmak, bir meyveyi dalından koparıp yemek, ciğerlere dolan mis gibi havadır mutluluk…
Bebeğini emziren annenin kollarında, doyduktan sonra süt kokan yüzüyle, o minicik ellerinin iki mıncığıdır mutluluk. Ya da uzanan kollara doğru ürkek, minik, minicik atılan ilk adımlardır mutluluk. O anda gülen bahar gibi, çiçek gibi, minicik bir ağızda parıldayan iki pirinç tanesi dişlerdir mutluluk…
Öyle olur ki, en güzel ziyafetin veremediği hazzı, sıcacık bir tarhana çorbası verebilir…
Bir soğanı ve ekmeği paylaşmaktır mutluluk…
Hatta iki gönül bir olunca en şaşaalı konakları gölgede bırakan samanlıklar, oluverir mutluluk…
Sıcak bir odada, yağan karı veya yağmuru buğulu camlardan seyrederken yudumlanan çaydadır mutluluk… Ya da beklemediğin bir anda sevdiğinin elinden bir fincan kahvedir sana ikram edilen…

Mutlu olmak, her insan için özlenen bir duygudur. Mutluluğumuzu başkalarıyla paylaşmaya önem vermeliyiz. Çünkü sevinçler, mutluluklar paylaştığımızda anlamlı olur ve çoğalır. Ayrıca hayvanları da mutlu etmeliyiz. Bazen bir hayvanla kurulan samimi dostluk bile mutluluk açısından çok önemlidir.
Bir kedinin mırıltısı, bir köpeğin bakışı bile mutluluktur.
Sabahleyin kuş cıvıltıları, rüzgâr ve ağaçların, birlikte usul usul söylediği aşk fısıltılarını, ninnileri dinlemektir mutluluk…
Çisil çisil yağan bir yağmurun ardından duyulan mis gibi toprak kokusudur. Bazen de çakan bir şimşek, yüzümüzü okşayan yağmur taneleri…
Mutluluk bazen başkalarını sevindirmekle olur bazen de özgürce dağlarda, kırlarda koşmakla, bir yaz yağmuru altında sırılsıklam ıslanmakla olur.
Veya insanın kendi kendisiyle kaldığı bir gün, güneş ışıklarının dostça sırtına dokunup, sıcaklığının iliklerine işlediğini duymaktır mutluluk.
Bahçede bir filiz, saksıda ilk tomurcuktur mutluluk… Gün gelir dağlar ardındaki hasrettir, gün gelir kapıda beliren siluettir mutluluk…
Bir kapının zilinin sesi, beyaz bir zarf, ya da umulmayan bir tesadüftür.
Bazen dizlerdeki derman, gönüldeki imandır mutluluk…
Loş bir odada kanepeye uzanıp, gönül tellerine dokunan nağmeleri; kâh bir ezgiden, yanık yanık söylenen türküden, hüzzam makamında ki bir şarkıdan, ya da insanın içine işleyen mızrap vuruşlarından, bir keman sesinden ya da bir ney sesinden; kulakların ve ruhların kana kana yudumlamasıdır mutluluk…
O anda gözler kapatılır, duygular nağmelerde dans eder. Bazen gözlerde aniden yakalanan bir sevgi kıvılcımıdır ki, alır göklere uçurur, götürür. Ya da ellerde, duyguların kor ateşidir mutluluk.
Ve iki çift gözün birbirinde erimesi, iki seven elin birbirine uzanıp birleşmesi ve nihayet seven iki ruhun bedenlerine sığamayıp akmasıdır mutluluk… Anlayıştır, anlamaktır, sevgidir, sevdadır aşktır mutluluk… "Hepyek" de, "yek" olmaktır mutluluk…

İnsanların mutlu olabilmesi için birinci koşul kendinden maddi anlamda yüksekte olan insanların hayatını kıskanmak değil, maddi anlamda kendisinden daha zor durumda olan insanların hayatlarına bakıp şükretmektir.
“Mutluluk gökte zembille inmez. Hak etmesini bilenler içindir”
Az ile yetinmeyi bilmek özenti ve gösterişlerden uzak, kendisi olabilmeyi başarmak, mutluluğun hala en temel belirleyicisi olarak bilinmektedir… Paranın ve ekonomik gücün, güzelliğin, göreceli değerler olduğunu unutmamak gerek. Yalnız başına asla ve asla mutluluğun belirleyicisi değildirler.
Bunu başarabilen insan mutlu olmanın yolunu da bulmuş demektir. İnsanı mutlu edebilecek bir diğer önemli şey de başkalarını mutlu etmektir. Bir çocuğu ya da bir yoksulu mutlu ettiğiniz zaman onların gözlerinin içerisindeki parıltıyı görmek yüreğimizin bir anda mutlulukla dolup taşması demektir.

Görüldüğü gibi mutluluk için birçok etken vardır yaşam içerisinde.
Önemli olan bizim onu arayışımızdır. Sadece her istediğimiz olunca veya paramız olunca mutlu olacağız diye bir düşünceye kapılmamalıyız. En küçük bir durumda bile mutlu olmanın yollarını aramalıyız.
Mutluluk her insanın sahip olmayı istediği bir duygu, yaşamı kötü şartlar altında devam eden insanlar içinse umutla beklenen bir dost gibidir. Maalesef dünya hayatı insanlara her zaman mutluluk getiren olaylardan ibaret değil. Zaman zaman canımızı yakan, bizi hayattan bezdiren olaylar da yaşamaktayız. Ancak şunu unutmamak lazım ki hala nefes alabiliyorsak mutlu olmak için başka bir şeye ihtiyacımız yok demektir.

İnsanların durumlarından memnun olması, hayatın her anını sevmesi, coşkulu olması mutluluk olarak tanımlanabilir. İnsanların güzel bir yaşam sürmesi, varlıklarını devam ettirmesi, huzur ve barış içinde olması için mutluluk şarttır. Mutlu olmayan insanlar, kendilerinde hep bir eksiklik hissederler. Yaşamın gayesine anlam veremezler. Hallerinden hoşnut olmazlar ve sürekli bir isyan duygusu içindedirler.
Şehir yaşamının stresi belki bizleri karamsarlığa itse bile mutlu olmayı istedikten sonra bu duyguyu yakalamak çok zor değildir. Hayatta bizleri çok şey mutlu eder. Bizi belki de en çok mutlu eden şey gerçekten dostlukla, şefkatle sevgiyle bakan birkaç çift gözdür…
Ve siz gönül dostları, sevdiğim insanlar hatta beni sevmeyen insanlar, sizlerle bir arada olup, en güzel dakikaları, saatleri paylaşıp yaşamaktır mutluluk…

Şimdi size bir soru sorarak kalemi bırakacağım: “Mutluluk bir sır mı?”
Eğer mutluluk bir sırsa nereye sakladınız onu? Cevap yok mu? Alın size cevap…
Size sorduğum soruyu Tanrılar, Olympos Dağı’nda kendilerine sormuşlar:
“Mutluluğu nereye saklayalım ki, insanlar onu arayıp bulamasınlar? Yerin yedi kat altına mı, yedi kat üstüne mi? Dağlara mı denizlere mi?” Sonunda, nasılsa oraya bakmak akıllarına gelmez diye insanların kalplerine saklamaya karar vermişler.
Kısaca mutluluğun sırrı öyle çok uzak bir yerde değil, “KALBİMİZDE…”

Mutlu, umutlu, acısız, gözyaşsız, sağlıklı, huzurlu, barış dolu, sevdiklerinizin hep yanı başınızda olacağı, umutlarınız, düşleriniz gerçeğe dönüşmesini ve günleriniz huzur içinde olmasını diliyorum…
Gönül soframdan gönül sofranıza sevgi ve muhabbet gönderiyorum… Hep mutlu kalın…

13.01.2020
Ömer Sabri Kurşun 

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

Güven duygusu

16.02.2020

"Ağaca dayanma kurur. İnsana dayanma ölür. Duvara dayanma yıkılır. Dayanırsan Hakka dayan. O bakidir."Güven ortamının, toplumların devamı için önemi tartışılmazdır. Birbirine karşılıklı olarak güvenen insanların oluşturduğu toplumlar ancak pozitif değerler üretebilir...


Devamını Gör

Gününüzü gün edin___

17.01.2020

Haydi dostlar ne duruyoruz o zaman günümüzü gün edelim...Zembereği boşalmış sözcük...


Devamını Gör

Dostluk

06.01.2020

Günaydın kalbimin orta yerindeki sevdiğim dostlarım.Günaydın hüzün adaları, ben duygu gemisi, sabahın ilk ışıklarıyla demir attım kıyılarınıza, hadi uyanın açın gözlerinizi bakın ne diyor gemideki ses; Önce hüzünleri atın gecenin karanlığına, ...


Devamını Gör

Kitap okumak

06.01.2020

İnsanlar hedeflerine ulaştıkları halde mutsuz ve doyumsuz olmaya devam ediyor ve değişim istiyor.O zaman arayış başlıyor ve bu kitaplara yöneliyorlar. Değişim emek vermeden mümkün değil. Okuduğunuz bir şey hayatı ele alış şeklinizi, bakışınızı...


Devamını Gör

Sevmek

06.01.2020

“Günüm gelmiş, insan olmuş, yeryüzüne inmiş doğmuşum ve:Hayatlara dokunmuş. Mutluluk, sevinç...


Devamını Gör

Geldim bir zamana gideceğim bir zamana

06.01.2020

Dostum dön de bir düne bak, eskitmeye başladık bile… Bir gün daha geçti işte üstünden yeni dediğimiz yılın…...


Devamını Gör

Sevmek

04.01.2020

“Günüm gelmiş, insan olmuş, yeryüzüne inmiş doğmuşum ve:Hayatlara dokunmuş. Mutlul...


Devamını Gör

Yeni Bir Yıla Girdik!!!

04.01.2020

Dünden bugüne ne değişti?...


Devamını Gör

Hoşçakal 2019___ Merhaba 2020

04.01.2020

Üç yüz altmış beş günün son Gün/aydınına geldikBir yıl daha bitiyor, düşlerim,...


Devamını Gör

Gül ve Bülbül

27.12.2019

Hayatın özünü doğada arayan Anadolu insanları, sevgiliye duyulan büyük aşkı da küçücük, hoş sesli bir kuşa, bülbüle yakıştırmışlardır. Gül ile bülbül aşkı Türk halk kültürü ve edebiyatında önemli yer tut...


Devamını Gör

Bir kitap okudum

18.12.2019

Evet dostlarım bir kitap daha okudum son sayfasını kapattığımda Orhan Pamuk’un dediği gibi; “Bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.”Benim hayatım değişmedi belki ama bazı düşüncelerim değişti, değişti demeyeyim de, değişmedi sadece tazelen...


Devamını Gör

Gönül yorgun, beden yorgun.

15.12.2019

Neden mi yorgun? Gördükçe egoları kendileri ile birlikte büyüyenleri, büyüpte az çok elde ettiklerini içine sindiremeyip ağu gibi dışa vuranları, işte o dem ki bende, sesleniyorum anama feryat figan mezarının başında, böyle bir dünyaya niye ge...


Devamını Gör

Ses ver sevgilim___

15.12.2019

Sen, solgun baharlarda ki mavi yağmurum, akşam kızıllığında yorgun gölgem, kış ayazında yaz güneşimsin, yaz sıcağında dağlardan serin serin esen meltemim... Bulutlardaki saklı düşlerim, her günün sonunda özlediğimsin....


Devamını Gör

Hayat

11.12.2019

Ve adı hayattı bu garip seferin... Hayat... Kimi zaman çekilmez bir hal alır da yine de terk edemeyeceğini anlarsın onu; boyun eğersin hep isteklerine ister istemez. Bazı anlar olur ki boğaz boğaz...


Devamını Gör

Ne yaratık ama şu insan!

08.12.2019

Mevlana ’ nın çok sevdiğim bir sözü ile başlamak istiyorum. "Ne fark eder ki,  kör insan için elmas da bir, cam da… Sana bakan kör ise SAKIN kendini camdan sanma! " ...


Devamını Gör

Hüzün

06.12.2019

Bugün biraz arabesk takılmak istiyorum. Biraz aykırı, biraz isyankâr, biraz bunalım takılmak istiyorum. Bedri Rahmi gibi “Hüzün geldi başköşeye kuruldu / yoruldu yüreğim yoruldu.” diyorum ben de…...


Devamını Gör

3 Aralık Dünya Engelliler Günü

03.12.2019

’BUGÜN KUTLAMA DEĞİL FARKINDALIK GÜNÜDÜR’Bu gün 03...


Devamını Gör

“SEÇEMEDİKLERİMİZ” ama “VAZGEÇEMEDİKLERİMİZ”

30.11.2019

Ve de illaki yanı başımızda bekleyen keşkelerimiz...Seçebildiklerimiz var, bir de ...


Devamını Gör

Haset

27.11.2019

Haset, insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Hasedi ilk Hâbil ile Kabil’in hikâyesinde görüyoruz. Hâbil, kardeşi Kabil tarafından katledildi, yani ilk cinayetin sebebi hasetti. Kabil, kardeşinin Allah’ın gözünde daha sevgili olmasına haset etti ...


Devamını Gör

Yalnızlık

25.11.2019

Kalbinin direnişini kaybedenler, ellerindekileri imkânı da dillerindekileri fırsatları da kullanamazlarsa, yalnızlık denizinde yüzmeyi bilmiyorsa, öğrenmekten başka çaresi var mıdır? ...


Devamını Gör

Sevgili Öğretmenlerim,

24.11.2019

Sizinle ilk tanıştığımda çok korkmuştum. Okulun nasıl olacağını, nasıl ders işleyeceğimizi ve neler yapacağımızı bilmiyordum.Kalem tutmayı tam bilmiyordum ve annemi çok özlemiştim. İlk gün çok ağlamıştım....


Devamını Gör

İnsan ve mutluluk

23.11.2019

Akıllı İnsan: ...


Devamını Gör

Okumak, yazmak, söylemek.

20.11.2019

Okumak, yazmak ve söylemek, birbirimizi daha kaliteli anlamak, anlatmak, birbirimizle daha kaliteli anlaşmak için…...


Devamını Gör

Kıskançlık

18.11.2019

-Othello sendromunun dozunu kaçırıp huzurunuzu kaybetmeyin... Bazen sevginin kanıtı olarak görülse de kıskançlık çoğu zaman ilişkileri yıpratan en önemli sorunlardan biridir.Kıskançlık, ilişkilerde, s...


Devamını Gör

Zaman

17.11.2019

Gün yeni yeni aymaya başlarken, kuşlar bunca soğuğa rağmen hangi makamda olduğunu anlamasam da şakımaya başlamışken, hercai menekşeler soğuğa inat renkleriyle cümbüş yaratmak için açama telaşındaysa, güne gülümseyerek uyanmamak için bir nedenimiz olabilir mi?.....


Devamını Gör

Paylaşmak

14.11.2019

Bir anlamı olmalı; doğan güneşin, yağan yağmurun, açan çiçeğin bir anlamı olmalı...Uçan kuşun, kelebeğin, içimizden yüzümüze taşan tebessümün bir anlamı olmalı...Yürekten taşıp yanaklarımızı yalayan gözyaşının, yağan bir yağmur gibi d...


Devamını Gör

10 Kasım’da Atatürk’ü anlamak ve anlatmak

10.11.2019

Ben size bu gün bir büyük aşktan söz etmek istiyorum dostlarım…Görmeden, onunla konuşamadan, kokusunu bile içine çekemeden özleyeceğiniz kişiler v...


Devamını Gör

“BU TOHUMU SİZ EKEBİLİR MİSİNİZ?

06.11.2019

Merhaba dostlarım…...


Devamını Gör

İnsanlık.

05.11.2019

Eski bir anı burada bu gün paylaştığım. Bir amacı yok, amaç biziz, yani insan, benim kalemim yalnızca bir araç Ben yeniden hatırlatmak istedim sadece ne olmamız gerektiğini, diğer yaratılmışlardan farklı olarak niçin yaratıldığımızı...Yoksa içind...


Devamını Gör

Sevmek bir sanattır

04.11.2019

Merhaba değerli okurlarım; size bu gün okuduğum ilginç bir kitaptan, (en azından bana ilginç geldi, sanki sevme tabularını yıkıyor gibi) “SEVME SANATI” başlıklı bir kitaptan. Dr. Erich Fromm’un kaleme aldığı kitaptan bahsetmek istiyorum…...


Devamını Gör

Güneşin doğuşu ve batışı

03.11.2019

Toros dağları kokarım ben, Çukurova’dan yollanan... Karadeniz’de hırçınca soluklanan… Marmara’dan dinlenen… Ege’den başlayıp Akdeniz’e el verip sevdalanan… Bir sevdadır Ege’nin mavi yeşil koynuna düşen yüreğim, bir martının kanat çırpınışları gibi. ...


Devamını Gör

DÜŞSEL BİR SEY-İR…

31.10.2019

Kokuşmuş dünyanın, kokuşmuş bir kentinin, ortasında yürüyorum.Her gece rüyamda gördüğüm, çıkmaz o dar uzun sokaklar. Gölgemin yakasına bedenimi iliklemişim sürükleniyorum.Ensemde derin derin kızgın bir soluk ama zafer kazanmış ...


Devamını Gör

Gıybet ve Dedikodu

30.10.2019

Günaydın Türkiye’m, Günaydın Vatanım…Tüm kuşlara, ağaçlara, insanlığa, doğaya günaydın!Hz. Mevlana der ki: Dostlarını daima vefa ile hatırla. Arayan sen ol, bulan sen; tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen. Kula vefası olmayanın, Hakk&rs...


Devamını Gör

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

29.10.2019

Türk milleti için Cumhuriyet Bayramı, milli birlik ve beraberliğin, toplumsal dayanışmanın simgesi olarak kutlanan milli bayramdır....


Devamını Gör

Aşk ve Maşuk

28.10.2019

Anadolu topraklarında, vatanımızın hemen her yöresinde, kökleri önemli tarihsel birikime dayanan folklor oyunlarına rastlamak mümkün…Bu oyunlardan...


Devamını Gör

Hayata Emekle Dokunanlar

27.10.2019

Aziz Kardeşlerim, değerli dostlarım, arkadaşlarım ve aziz okuyucularım!...


Devamını Gör

‘Had’ bilmek ‘Haddini’ bilmek…

22.10.2019

“Her kanat denizi aşamaz.”İnsan, haddini bilmelidir. Çünkü Cenâb-ı Hakk’ı...


Devamını Gör

21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü

21.10.2019

İnsanların en temel ihtiyaçlarından biri kuşkusuz haber almadır. Özgür ve tarafsız basın, demokrasilerin olmazsa olmazlarındandır. Geçmişten bugüne düşünce özgürlüğünün yanı sıra demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olan gazetecilerimiz; ülkemizin geleceği ve milletimizin menfaatleri doğrultusunda ilkeli, doğru ve tarafsız bir şekilde çalışarak, halkın haber alma hakkını...


Devamını Gör

İnsanda Duruş ve İlke…

20.10.2019

Bir duruşu olmalı insanın, sevmeli insan yaşamayı, sevdikçe yeşermeyi bilmeli… Bir gülüşü olmalı insanın, bir yüreğe sahip olmalı…...


Devamını Gör

Dostluk...

19.10.2019

Konu dostluk olsun dedik ve oturduk kağıdın başına dostum kalemle bu gün...Hani şu ağı...


Devamını Gör

Sitem...

19.10.2019

Gün/aydınlığı bir umutla başlar her güzel gün için ama bana dün gibi bu gün, hem de sabah keyfim olan bir kahve ile güzel başlamıyordu bu sabah...Gülücükler etrafımı sarmıyordu. İnsan en çok neyi özleyeceğini hiçbir zaman bilmiyordu.Yine a...


Devamını Gör

Hayatı Yaşamak ...

19.10.2019

Merhaba dostlar......


Devamını Gör

Minnet duygusu...

18.10.2019

Geçmiş zaman olur ki; bir gün anılarına düşer…  Ne zaman eskiler gelse aklıma ’geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer’ sözü dolanır...


Devamını Gör

Mutluluk

18.10.2019

Gün/aydın dostlarım… Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme… Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben. ...


Devamını Gör

Acı neydi…

18.10.2019

Yaşamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme… Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben... Tanrı haftanın ilk günü olarak Pazartesiyi verdi, ortasına Çarşambay...


Devamını Gör

Eleştirmek___

18.10.2019

Eleştir ama___ Eleştirmeden önce kendini düşün!..Çünkü; ”Bir kimseyi eleştirmeden ...


Devamını Gör

Karanlığın Korkusu…

17.10.2019

Ve bu sabah ilk defa seslendim balkonumdan aşağıya, çöp konteynerlerinden geri dönüşüm artıklarını toplayan insanoğluna. Adını bilmiyordum, ama adını ben koymuştum. “Sabahı öksürük sesiyle selamlayan adam…” Gel çay içelim diye. Erken kalkarım ben, çok erken. Balkonumda yaşayanlar var onlarla konuşma...


Devamını Gör

Bizim olmayanın bedeli…

17.10.2019

Bu dünyada hiçbir şey bize ait değil sadece emanet. Ne güzelliğimiz, ne yakışıklığımız, ne i...


Devamını Gör