İpek Yolu Haber Ajansı

Ne yaratık ama şu insan!






Mevlana ’ nın çok sevdiğim bir sözü ile başlamak istiyorum. 
"Ne fark eder ki,  kör insan için elmas da bir, cam da… Sana bakan kör ise SAKIN kendini camdan sanma! " 
Ne kadar derin ve güzel bir sözdür bu. İnsanın kendi değerinin farkında olmasının ne kadar önemli olduğunu çok keskin bir dille vurgulamıştır.

Çocukluğumda rahmetli babam, ya da amcalarımla ve arkadaşlarının sohbetlerine sık sık katılır ve onları dikkatle dinlerdim.  Yada özellikle dedemle oturur nasihat havasında değil ama nasihat içeren sohbetlerini dinlerdim. 
Babama ortağım dediği için bana da dinle ortağın oğlu derdi. 
Ve anlatırdı… İnanır mısınız daha insanoğlu aya gitmeden rahmetli babamın çiftliğinde okul tatilinde bir yaz akşamı Gökyüzünde parlayan Ayı göstererek, bak ortağın oğlu şu parlayan tepsiyi görüyor musun? dedi. Oraya İnsanoğlu gidecek. İnanmamıştım tabi ki ta ki yıllar sonra onu kaybettiğimde Tv. insanın Aya ayak bastığını izlediğimde gözlerim yaşarıncaya kadar… Düşündüğümde şimdi o an ki kendi halimi ölesiye gülüyorum kendi cahilliğime... Ama dedem benden tahsilliydi o zaman. Molla eğitimi almış zamanında. O bir liderdi, zamanın en büyüğü olan Karakeçililer Yörük obasının lideriydi... Binlerce dönüm toprağın sahibi şimdi İzmir/ Karabağlar mezarlığında bir avuç toprakta istirahat ediyor... Allah razı olsun ondan, rahmetini esirgemesin... 

Neyse konu bu değil tabi ki.
Büyüklerimin sohbet konuları çoğunlukla, konu komşudan, eşe dosta, dönemin ticaret hayatından sosyal faaliyetlere uzanır ama genelde insan odaklı olurdu. Çok şey öğrendim o günlerde onlardan.
Yine o konuşmalardan ilk duyduğumda anlayamadığım iki kelime çok ilgimi çekmiş ve aklıma takılmıştı. İnsan sarrafı... Daha sonra öğrendim ki, bir sarrafın saf altın ile sahte altın ayırımını yaptığı gibi, doğru insan ile yanlışını bir bakışta tanıyabilmekmiş.

İnsan doğmuş olmak,  insan olmak için yeterli midir? Diye düşünürüm hep.
Ne yazık ki insan doğmuş olmak bizleri insan yapmıyor ve bana göre insan doğmuş olan her varlık ne yazık ki insan değil... İnsan olmaktan çok uzak insansılarla dolu çevremiz ne  yazık ki...

Peki insan kimdir? İnsan doğmuş olan her varlık insan değilse gerçek anlamda insan diyebileceğimiz varlıklar kimlerdir? 
Nasıl yaşar yada nasıl yaşamalıdır.. 
Sizce nedir yaşamak? 
Önce bunu sorgulamalıdır insan olan insanoğlu. Yaşamak; yemek,  içmek,  nefes alıp vermek,  uyumak ya da cinsellik ten mi ibarettir sadece? Bütün bu saydıklarımız canlı olan tüm varlıklar içinde geçerli değil midir? O halde bizi diğer canlı varlıklardan ayıran nedir?
Evet! İnsan olmak nedir? Diye sorgulayalım  kendimizi sık sık. 
İnsan olmak bana göre farkındalık ile başlar. Yani insan olduğunun ve bunun ne anlama geldiğinin farkında olmakla başlar. Allah’ın onu nasıl bir varlık olarak yarattığını idrak etmekle başlar.
Farkındalık kavramı yaşamın pek çok alanında hayati önem taşır esasında. Öncelikle insanın kendi gerçeklerinin farkında olması gerekliliğinden bahsetmek istiyorum. İnsan önce kendi değerinin,  yapabileceklerinin ve sahip olduklarının ne kadar değerli olduğunun farkında olmalıdır. Daha sonra ise yaşadığı çevrenin,  ait olduğu ailenin ve yaşadığı ülkenin gerçeklerinin farkında olmalıdır.

Yıllar içerisinde, sarraf olmak kadar değilse de insanı gerçekten tanımanın, derinine inebilmenin kıstaslarını da öğrendim. Halk bilgeliğinin ortaya koyduğu kurallara göre “İnsanı tanımak” için;
*Yolculuk yapmak. *Borç vermek. *içki masasını paylaşmak. *Emanet teslim etmek. *Birlikte askerlik yapmak (Erkekler için) gibi yaşamsal deneyler son derece önemliymiş meğer.

Bir gün babam bana, “Bak oğlum, hayatta başarı ve ustalaşmak insanı tanımakla olur. 
Bunun gerçekleşmesi için de, insanın önce kendini tanıması gerekir. Püf noktası da, insanın eksilerini ve artılarını bilmesidir. İnsan sürekli düşünüyor olmalı ve ilim, bilgi peşinde yürümelidir” demişti. Delikanlı olmanın verdiği boşvermişliği rahatlığı olsa gerek, o gün için bu sözlerin üzerinde pek durmamıştım. Ama sonraları çok iyi anladım.

Yaşadığım ya da tanığı olduğum pek çok olay babamın ne denli haklı olduğunu bana gösterdi. 
Özellikle “İnsan sürekli düşünmeli” sözününün üzerinde düşündükce, insan kendisi ile ilgili detayları ve işaretleri görüyor. Adeta kendini çözüyor, deşifre ediyor. O zaman karısındakini de deşifre etmek, anlamak kolaylaşıyor. Kafamda şöyle bir denklem oluştu: Kendini anladığın, tanıdığın oranda başkalarını objektif tanıyorsun ve çözüyorsun. Hayatı da anlamlandırıyorsun!.

“Hayat” insana tanınan bir süre, Allah’ın lütfudur. İlk nefes ile son nefes arasında bir yolculuk. Ya boş geçiririz ya da bir anlam katarız. Anlam katmak kendini bilmek, diğer insanları tanımak ve yaşamı hem kendine hem de başkalarına hoş kılmaktır. Bilgi, akıl ve çalışmakla taçlandırmaktır. Bir sanattır insan olmak.
İnsan kendi gerçeklerini net bir şekilde görmeli,  kendi gerçeklerinin farkında olmalıdır ki boş hayaller peşinde koşarken aslında sahip olduğu en değerli özelliğini yani insanlığını kaybetmemelidir.
Neden,  nasıl ve niçin sorularının ayırdına varmalıdır. Kendisine empoze edilen dayatma öğretilerin ne kadar doğru olduğunu sorgulamalıdır.
Düşünmelidir insan,  sorgulamalıdır,  araştırmalıdır,  sorular sormalı ve cevapları bulmak için her kaynağı incelemelidir.

Peki nasıl insan olunur?
Bana göre Allah’ın verdiği zekâyı,  aklı,  iradeyi doğru kullanmakla,  merhametle,  şefkatle ve en önemlisi vicdanla insan olunur. Empati duygusu ne kadar gelişmiş ise insan olmaya o kadar yakındır. Kendisini diğer insanların,  diğer varlıkların yerine koyabilme yetisini ne kadar arttırırsa,  işte o oranda da insan olma yolunda büyük ve değerli bir adım atmış olur.

Bugüne kadar gelen dinleri ve bu dinlerin kitaplarını incelediğimizde çok net göreceğimiz bir şey vardır. Tüm dinler de Tanrı insana aynı şeyleri emreder. Öldürmeyin,  çalmayın,  zina etmeyin,  iftira atmayın,  gıybet etmeyin vs. gibi. Yani kısaca insan olmanın yolunda yapması gereken en temel kavramları öğretir,  yasaklar,  emreder,  ceza ve mükâfat vaat eder.

Ressam fırçası ile, yazar kalemi ile, yaşam ustası da uyum kültürü ve becerisi ile eser yaratır. İnsanları dinler ve anlar. Dost kazanmayı bilir ve dost olur. Yaşadığı ortama değer katar. Toplum da maddi ve manevi anlamda pozitif değer kazanır.
Herkes yaşam ustası yada iletişim ustası olamaz. Ancak çevresi ile olan ilişkilerinde, insan tiplerindeki farklılıkları tanıyarak çatışmalar yaşamaksızın daha mutlu olabilir. İnsanlar birbirlerinden çok farklıdır. Onları olduğu gibi kabul etmek her zaman kolay değildir. İlk adım, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmektir. Eksiklerimizin ve artılarımızın bilinçli olarak farkına varmaktır. O zaman ki, başkalarına anlayış göstermek kolaylaşır.

Aslında çok derin ve karmaşık olan insan olmak kavramının pek çok çarpıcı örnekle altı çizilebilir. 
Lakin yaşamın içinde dehşete düşüren,  trajikomik,  insan olan herkesin yüreğini burkan,  içini acıtan o kadar çok olayı okuyor,  izliyor,  görüyor ve yaşıyoruz ki ben bu konuda bir örnekleme yapmak istemiyorum çünkü zaten inbsan olan insan bunları  biliyor vew hisediyor…

Çok zor bir şey midir insan olmak? 
Günümüz koşullarında evet zor bir şeydir insan olabilmek ve insan kalabilmek. Dürüstlüğün prim yapmadığı,  her şeyin kokuşmuş bir çark içinde döndüğü bu düzende insan gibi insan olmakta,  öyle kalabilmekte zor iştir. İnsansa yaradılışı itibari ile zayıf bir varlıktır. Kolayı seçer ve farkında olmadan insanlığından her geçen gün bir parça kaybeder.
İnsan bedeninin olduğu kadar insan ruhunun da beslenmeye ihtiyacı vardır. İnsan ruhunu hırsla,  öfkeyle,  nefretle,  acı ile beslerse geriye kalan sadece et,  kan,  sinir ve insansı bir fizyolojik yapı olur ama buna insan demek mümkün değildir.
Acıma duygusunu kaybetmiş,  vicdandan yoksun,  bencil,  çıkar odaklı,  ikiyüzlü,  nefretle dolu,  öfkeli,  riyakâr bir varlığa insan demek mümkün müdür?

İnsan; ruhunu ne kadar sevgi ile beslerse,  af etmeyi,  unutmayı,  kaybetmek yerine kazanmayı öğrenirse,  işte o oranda insan olur ve insan olma onurunu da hak ederek taşır.
Bizim kendimizde göremediğimiz, diğer insanları olumsuz etkileyen davranışlarımızı kontrol etmek çok önemli bir kişisel disiplindir. İnsanın diğer insanlar üzerinde az ya da çok stres yaratacak, gerilime neden olacak yönlerini durdurması, değiştirmesi, olumluya dönüştürmesi çok çok zor ama bir o kadar da mutluluk ve uyumunu sağlayan en güvenilir yöntemdir.
Aile ilişkilerinde, iş ilişkilerinde hatta toplum içindeki tüm sosyal ilişkilerde başkaları ile iyi ve uyumlu iletişim kurma becerisi, bilgi ve kültürü başarının olmazsa olmazıdır. Bu sonucun başlangıç noktası, insanın kendini ve başkalarını tanıması ile başlar. Bu tanıma insan adına bir sanattır.
İnsan olmak bir onurdur. İnsan bedeni ve onuru her şeyden değerlidir. İşte bunun farkında olan insan hem kendi onuruna ve bedenine sahip çıkacak,  hem de diğer insanların onurlarını ve bedenlerini kirletmeyecektir.
Böyle bir insan kendisine yapılmasını istemediği hiçbir şeyi bir başka insana yapmayacaktır.

Son olarak maskesiz,  doğal,  açık,  net,  şeffaf,  dürüst,  kalbi örümcek ağları ile kaplanmamış,  sevgi dolu,  vicdan sahibi,  merhametli insanların hayatımızdan hiç eksik olmamalarını temenni ediyorum.

Ve Allah kendini insan zanneden bütün insansı varlıklara da biraz akıl,  fikir,  vicdan nasip etsin,  kalplerinde ki mühürleri kaldırsın ve onları gerçekten insan olma onuru ile taçlandırsın diyor ve susuyorum…

Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir… Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız günler dilerim. 
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun…

08.12.2019
Ömer Sabri Kurşun

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

Güven duygusu

16.02.2020

"Ağaca dayanma kurur. İnsana dayanma ölür. Duvara dayanma yıkılır. Dayanırsan Hakka dayan. O bakidir."Güven ortamının, toplumların devamı için önemi tartışılmazdır. Birbirine karşılıklı olarak güvenen insanların oluşturduğu toplumlar ancak pozitif değerler üretebilir...


Devamını Gör

Gününüzü gün edin___

17.01.2020

Haydi dostlar ne duruyoruz o zaman günümüzü gün edelim...Zembereği boşalmış sözcük...


Devamını Gör

Mutluluk

13.01.2020

“Mutluluk, gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil”Binlerce yıldır insanoğlu, m...


Devamını Gör

Dostluk

06.01.2020

Günaydın kalbimin orta yerindeki sevdiğim dostlarım.Günaydın hüzün adaları, ben duygu gemisi, sabahın ilk ışıklarıyla demir attım kıyılarınıza, hadi uyanın açın gözlerinizi bakın ne diyor gemideki ses; Önce hüzünleri atın gecenin karanlığına, ...


Devamını Gör

Kitap okumak

06.01.2020

İnsanlar hedeflerine ulaştıkları halde mutsuz ve doyumsuz olmaya devam ediyor ve değişim istiyor.O zaman arayış başlıyor ve bu kitaplara yöneliyorlar. Değişim emek vermeden mümkün değil. Okuduğunuz bir şey hayatı ele alış şeklinizi, bakışınızı...


Devamını Gör

Sevmek

06.01.2020

“Günüm gelmiş, insan olmuş, yeryüzüne inmiş doğmuşum ve:Hayatlara dokunmuş. Mutluluk, sevinç...


Devamını Gör

Geldim bir zamana gideceğim bir zamana

06.01.2020

Dostum dön de bir düne bak, eskitmeye başladık bile… Bir gün daha geçti işte üstünden yeni dediğimiz yılın…...


Devamını Gör

Sevmek

04.01.2020

“Günüm gelmiş, insan olmuş, yeryüzüne inmiş doğmuşum ve:Hayatlara dokunmuş. Mutlul...


Devamını Gör

Yeni Bir Yıla Girdik!!!

04.01.2020

Dünden bugüne ne değişti?...


Devamını Gör

Hoşçakal 2019___ Merhaba 2020

04.01.2020

Üç yüz altmış beş günün son Gün/aydınına geldikBir yıl daha bitiyor, düşlerim,...


Devamını Gör

Gül ve Bülbül

27.12.2019

Hayatın özünü doğada arayan Anadolu insanları, sevgiliye duyulan büyük aşkı da küçücük, hoş sesli bir kuşa, bülbüle yakıştırmışlardır. Gül ile bülbül aşkı Türk halk kültürü ve edebiyatında önemli yer tut...


Devamını Gör

Bir kitap okudum

18.12.2019

Evet dostlarım bir kitap daha okudum son sayfasını kapattığımda Orhan Pamuk’un dediği gibi; “Bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.”Benim hayatım değişmedi belki ama bazı düşüncelerim değişti, değişti demeyeyim de, değişmedi sadece tazelen...


Devamını Gör

Gönül yorgun, beden yorgun.

15.12.2019

Neden mi yorgun? Gördükçe egoları kendileri ile birlikte büyüyenleri, büyüpte az çok elde ettiklerini içine sindiremeyip ağu gibi dışa vuranları, işte o dem ki bende, sesleniyorum anama feryat figan mezarının başında, böyle bir dünyaya niye ge...


Devamını Gör

Ses ver sevgilim___

15.12.2019

Sen, solgun baharlarda ki mavi yağmurum, akşam kızıllığında yorgun gölgem, kış ayazında yaz güneşimsin, yaz sıcağında dağlardan serin serin esen meltemim... Bulutlardaki saklı düşlerim, her günün sonunda özlediğimsin....


Devamını Gör

Hayat

11.12.2019

Ve adı hayattı bu garip seferin... Hayat... Kimi zaman çekilmez bir hal alır da yine de terk edemeyeceğini anlarsın onu; boyun eğersin hep isteklerine ister istemez. Bazı anlar olur ki boğaz boğaz...


Devamını Gör

Hüzün

06.12.2019

Bugün biraz arabesk takılmak istiyorum. Biraz aykırı, biraz isyankâr, biraz bunalım takılmak istiyorum. Bedri Rahmi gibi “Hüzün geldi başköşeye kuruldu / yoruldu yüreğim yoruldu.” diyorum ben de…...


Devamını Gör

3 Aralık Dünya Engelliler Günü

03.12.2019

’BUGÜN KUTLAMA DEĞİL FARKINDALIK GÜNÜDÜR’Bu gün 03...


Devamını Gör

“SEÇEMEDİKLERİMİZ” ama “VAZGEÇEMEDİKLERİMİZ”

30.11.2019

Ve de illaki yanı başımızda bekleyen keşkelerimiz...Seçebildiklerimiz var, bir de ...


Devamını Gör

Haset

27.11.2019

Haset, insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Hasedi ilk Hâbil ile Kabil’in hikâyesinde görüyoruz. Hâbil, kardeşi Kabil tarafından katledildi, yani ilk cinayetin sebebi hasetti. Kabil, kardeşinin Allah’ın gözünde daha sevgili olmasına haset etti ...


Devamını Gör

Yalnızlık

25.11.2019

Kalbinin direnişini kaybedenler, ellerindekileri imkânı da dillerindekileri fırsatları da kullanamazlarsa, yalnızlık denizinde yüzmeyi bilmiyorsa, öğrenmekten başka çaresi var mıdır? ...


Devamını Gör

Sevgili Öğretmenlerim,

24.11.2019

Sizinle ilk tanıştığımda çok korkmuştum. Okulun nasıl olacağını, nasıl ders işleyeceğimizi ve neler yapacağımızı bilmiyordum.Kalem tutmayı tam bilmiyordum ve annemi çok özlemiştim. İlk gün çok ağlamıştım....


Devamını Gör

İnsan ve mutluluk

23.11.2019

Akıllı İnsan: ...


Devamını Gör

Okumak, yazmak, söylemek.

20.11.2019

Okumak, yazmak ve söylemek, birbirimizi daha kaliteli anlamak, anlatmak, birbirimizle daha kaliteli anlaşmak için…...


Devamını Gör

Kıskançlık

18.11.2019

-Othello sendromunun dozunu kaçırıp huzurunuzu kaybetmeyin... Bazen sevginin kanıtı olarak görülse de kıskançlık çoğu zaman ilişkileri yıpratan en önemli sorunlardan biridir.Kıskançlık, ilişkilerde, s...


Devamını Gör

Zaman

17.11.2019

Gün yeni yeni aymaya başlarken, kuşlar bunca soğuğa rağmen hangi makamda olduğunu anlamasam da şakımaya başlamışken, hercai menekşeler soğuğa inat renkleriyle cümbüş yaratmak için açama telaşındaysa, güne gülümseyerek uyanmamak için bir nedenimiz olabilir mi?.....


Devamını Gör

Paylaşmak

14.11.2019

Bir anlamı olmalı; doğan güneşin, yağan yağmurun, açan çiçeğin bir anlamı olmalı...Uçan kuşun, kelebeğin, içimizden yüzümüze taşan tebessümün bir anlamı olmalı...Yürekten taşıp yanaklarımızı yalayan gözyaşının, yağan bir yağmur gibi d...


Devamını Gör

10 Kasım’da Atatürk’ü anlamak ve anlatmak

10.11.2019

Ben size bu gün bir büyük aşktan söz etmek istiyorum dostlarım…Görmeden, onunla konuşamadan, kokusunu bile içine çekemeden özleyeceğiniz kişiler v...


Devamını Gör

“BU TOHUMU SİZ EKEBİLİR MİSİNİZ?

06.11.2019

Merhaba dostlarım…...


Devamını Gör

İnsanlık.

05.11.2019

Eski bir anı burada bu gün paylaştığım. Bir amacı yok, amaç biziz, yani insan, benim kalemim yalnızca bir araç Ben yeniden hatırlatmak istedim sadece ne olmamız gerektiğini, diğer yaratılmışlardan farklı olarak niçin yaratıldığımızı...Yoksa içind...


Devamını Gör

Sevmek bir sanattır

04.11.2019

Merhaba değerli okurlarım; size bu gün okuduğum ilginç bir kitaptan, (en azından bana ilginç geldi, sanki sevme tabularını yıkıyor gibi) “SEVME SANATI” başlıklı bir kitaptan. Dr. Erich Fromm’un kaleme aldığı kitaptan bahsetmek istiyorum…...


Devamını Gör

Güneşin doğuşu ve batışı

03.11.2019

Toros dağları kokarım ben, Çukurova’dan yollanan... Karadeniz’de hırçınca soluklanan… Marmara’dan dinlenen… Ege’den başlayıp Akdeniz’e el verip sevdalanan… Bir sevdadır Ege’nin mavi yeşil koynuna düşen yüreğim, bir martının kanat çırpınışları gibi. ...


Devamını Gör

DÜŞSEL BİR SEY-İR…

31.10.2019

Kokuşmuş dünyanın, kokuşmuş bir kentinin, ortasında yürüyorum.Her gece rüyamda gördüğüm, çıkmaz o dar uzun sokaklar. Gölgemin yakasına bedenimi iliklemişim sürükleniyorum.Ensemde derin derin kızgın bir soluk ama zafer kazanmış ...


Devamını Gör

Gıybet ve Dedikodu

30.10.2019

Günaydın Türkiye’m, Günaydın Vatanım…Tüm kuşlara, ağaçlara, insanlığa, doğaya günaydın!Hz. Mevlana der ki: Dostlarını daima vefa ile hatırla. Arayan sen ol, bulan sen; tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen. Kula vefası olmayanın, Hakk&rs...


Devamını Gör

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

29.10.2019

Türk milleti için Cumhuriyet Bayramı, milli birlik ve beraberliğin, toplumsal dayanışmanın simgesi olarak kutlanan milli bayramdır....


Devamını Gör

Aşk ve Maşuk

28.10.2019

Anadolu topraklarında, vatanımızın hemen her yöresinde, kökleri önemli tarihsel birikime dayanan folklor oyunlarına rastlamak mümkün…Bu oyunlardan...


Devamını Gör

Hayata Emekle Dokunanlar

27.10.2019

Aziz Kardeşlerim, değerli dostlarım, arkadaşlarım ve aziz okuyucularım!...


Devamını Gör

‘Had’ bilmek ‘Haddini’ bilmek…

22.10.2019

“Her kanat denizi aşamaz.”İnsan, haddini bilmelidir. Çünkü Cenâb-ı Hakk’ı...


Devamını Gör

21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü

21.10.2019

İnsanların en temel ihtiyaçlarından biri kuşkusuz haber almadır. Özgür ve tarafsız basın, demokrasilerin olmazsa olmazlarındandır. Geçmişten bugüne düşünce özgürlüğünün yanı sıra demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olan gazetecilerimiz; ülkemizin geleceği ve milletimizin menfaatleri doğrultusunda ilkeli, doğru ve tarafsız bir şekilde çalışarak, halkın haber alma hakkını...


Devamını Gör

İnsanda Duruş ve İlke…

20.10.2019

Bir duruşu olmalı insanın, sevmeli insan yaşamayı, sevdikçe yeşermeyi bilmeli… Bir gülüşü olmalı insanın, bir yüreğe sahip olmalı…...


Devamını Gör

Dostluk...

19.10.2019

Konu dostluk olsun dedik ve oturduk kağıdın başına dostum kalemle bu gün...Hani şu ağı...


Devamını Gör

Sitem...

19.10.2019

Gün/aydınlığı bir umutla başlar her güzel gün için ama bana dün gibi bu gün, hem de sabah keyfim olan bir kahve ile güzel başlamıyordu bu sabah...Gülücükler etrafımı sarmıyordu. İnsan en çok neyi özleyeceğini hiçbir zaman bilmiyordu.Yine a...


Devamını Gör

Hayatı Yaşamak ...

19.10.2019

Merhaba dostlar......


Devamını Gör

Minnet duygusu...

18.10.2019

Geçmiş zaman olur ki; bir gün anılarına düşer…  Ne zaman eskiler gelse aklıma ’geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer’ sözü dolanır...


Devamını Gör

Mutluluk

18.10.2019

Gün/aydın dostlarım… Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme… Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben. ...


Devamını Gör

Acı neydi…

18.10.2019

Yaşamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme… Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben... Tanrı haftanın ilk günü olarak Pazartesiyi verdi, ortasına Çarşambay...


Devamını Gör

Eleştirmek___

18.10.2019

Eleştir ama___ Eleştirmeden önce kendini düşün!..Çünkü; ”Bir kimseyi eleştirmeden ...


Devamını Gör

Karanlığın Korkusu…

17.10.2019

Ve bu sabah ilk defa seslendim balkonumdan aşağıya, çöp konteynerlerinden geri dönüşüm artıklarını toplayan insanoğluna. Adını bilmiyordum, ama adını ben koymuştum. “Sabahı öksürük sesiyle selamlayan adam…” Gel çay içelim diye. Erken kalkarım ben, çok erken. Balkonumda yaşayanlar var onlarla konuşma...


Devamını Gör

Bizim olmayanın bedeli…

17.10.2019

Bu dünyada hiçbir şey bize ait değil sadece emanet. Ne güzelliğimiz, ne yakışıklığımız, ne i...


Devamını Gör