İpek Yolu Haber Ajansı

Sevmek bir sanattır






Merhaba değerli okurlarım; size bu gün okuduğum ilginç bir kitaptan, (en azından bana ilginç geldi, sanki sevme tabularını yıkıyor gibi) “SEVME SANATI” başlıklı bir kitaptan. Dr. Erich Fromm’un kaleme aldığı kitaptan bahsetmek istiyorum…

Sevmek sanat mıdır? Sorunun cevabını Erich Fromm çoktan vermiş.
Evet, “sevmek yaşamak gibi bir sanattır.”
Fromm’a göre sevginin önemsiz olduğunu düşünen yoktur. Sevginin açlığını çeker, sinemalarda mutlu ya da mutsuz aşk hikâyeleri izler, yüzlerce niteliksiz aşk şarkıları dinleriz. Buna rağmen pek azımız sevgiye ilişkin bir şeyler öğrenmenin gerekli olduğunu düşünürüz.

“Bu kitap, sevme sanatı konusunda hazır bilgi isteyenleri umut kırıklığına uğratacaktır. Tersine, burada gösterilmek istenen şey sevginin, belli bir olgunluğa erişmeden, rasgele herkesin tadabileceği bir duygu olmadığıdır. Kitabın amacı okuyucuya, bütün kişiliğini yaratıcı yönde geliştirmedikçe sevme çabalarının boşa çıkacağını, komşusunu sevme yetisi, gerçek alçakgönüllülük, gözü peklik, inanç ve disiplin olmadan sevgide doygunluğa eremeyeceğini göstermektedir...”

“Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.
Oysa anlayan biri, hem sever hem fark eder hem de görür…
Bir şeyde ne kadar bilgi varsa, o kadar büyük sevgi vardır...
Bütün meyvelerin çileklerle aynı zamanda olgunlaştığını zanneden biri, üzümleri hiç tanımıyor demektir.”
Paracelsus

Gerçekten sevdiğinizi sandığınız birisini acaba gerçekten seviyor musunuz? Bir kişiyi ya da bir nesneyi o olmadan yaşayamam, hayatın bir anlamı olmaz diye mi seviyorsunuz? Kendinizi tanımadan ve sevmeden başkasını sevmeye kalkıyor musunuz?
Cevaplarınız tereddütlüyse sevme konusunda, sevme sanatı hakkında öğreneceğiniz çok şey var diyor Erich Fromm.

Kitap 4 bölümden oluşmaktadır:
-1) Sevmek bir sanat mıdır?
-2) Sevgi Kuramı.
1. Sevgi, İnsanın var olma sorununun çözüm yolu.
2. Anne-Babayla Çocuk arasındaki sevgi.
3. Sevginin nesneleri.
a) Kardeş sevgisi. b) Anne sevgisi. c) Cinsel sevgi. d) Kendini sevme. e) Tanrı sevgisi.
-3) Sevgi ve çağdaş batı toplumunda sevginin soysuzlaşması.
-4) Sevginin Uygulanması.

Kitapların altını çizerken onun bir anlamda bana ait olmaya başladıklarını hissederim, bir arkadaşıma aldığım kitabı ilk önce benim okuyup ona vermemin nedeni de belki bundandır, ona benden bir şey vermek içindir. Alıntılar bizi yansıtsalar da sadece kısıtlanmışlığın içinden seçilen parçalardır...
Her sözcük, her ifade kendimizi kısıtladığımız bir dışa vuru mumuz değil mi?
Yazmanın okumadan çok farklı bir uğraş olduğunu düşünüyorum. Genelde iyi okuyanların iyi yazacakları, iyi yazanlarında iyi konuşacakları düşünülür.
Bende okuduklarımdan 1. ve 2. bölümden (en çok dikkatimi, ilgimi çeken bölümler)çıkara bildiğim kadarıyla bazı özet alıntılar yaparak aktarıyorum...

1. Bölüm: Sevmek Bir Sanat mıdır?
Sanatsa, bilgi ve çaba gerektirir. Yoksa sevgi, yaşanması rastlantılara kalmış, insanın tarihi yardım ederse “tutulacağı” tatlı bir duygu mudur?
Günümüzde çoğunluk bu ikinciye inanır; oysa bu kitap ilk önerme üzerine kurulmuştur. İnsanlar sevgiyi hiç de önemsiz bir şey olarak düşünmezler. Onun açlığını çekerler; mutlu mutsuz sayısız film görür, sevgi üstüne söylenmiş yüzlerce değersiz şarkı dinlerler gene de sevgi konusunda öğrenilmesi gereken birçok şeyin bulunduğunu pek az kişi düşünür.
Büyük çoğunluk sevme sorununu, “sevmek ”ten, kişinin kendi sevme yetisinden çok “sevilme” sorunu olarak görür. Bu yüzden onlar için önemli olan nasıl sevilebilecekleri, nasıl sevimli olabilecekleridir. Bu amaca ulaşmak için çeşitli yollara başvururlar.
Özellikle erkeklerin gittiği yollardan biri, başarılı, o toplumda olunabileceği kadar güçlü ve paralı olmaktır.
Kadınların seçtiği yol ise vücuduna, giyimine bakarak alımlı olmaya çalışmaktır.
Aslına bakarsak bizim kültürümüzdeki insanların çoğunun sevimli olmaktan anladıkları, herkesin hoşuna gitmekle albenisi olmak arasındaki bir şeydir. Atılacak ilk adım, sevmenin de tıpkı yaşamak gibi bir sanat olduğunu kabul etmektir; müzik, resim, marangozluk, doktorluk, mühendislik gibi başka herhangi bir sanatı öğrenmek için ne yapıyorsak, sevmeyi öğrenme yoluna da aynı şeyleri yapmamız gerekir.

2. Bölüm: Sevgi Kuramı.
Her sevgi kuramının insan kuramıyla, insan var oluşu kuramıyla başlaması gerekir. Hayvanlarda sevgiye, daha doğrusu sevginin yerini alan bağlılıklara bakarsak bunların, içgüdüleri gerçekleştirmeye yarayan başka bir şey olmadığını görürüz.
İnsanlarda gördüğümüz ise bu içgüdüsel araçların kalıntılarıdır. İnsan aklıyla her şeyin üstündedir. Kendisinin, öteki insanların, geçmişinin, gelecekte olabileceklerinin farkındadır.
Bu bölümde yalnızlık duygusu üzerinde de durulmaktadır. Yalnızlık duygusunun bilinçte belirmesi huzursuzluk yaratır ve gerçekte bütün huzursuzlukların kaynağı budur. Bundan başka utanma ve suçluluk duygusunun da kaynağıdır. Yalnızlıktan kurtulmanın yollarından biri çeşitli dinsel törenlerdir.
Bunlar, bazen ilaçların yardımıyla, insanın kendi yarattığı kendinden geçme biçimleri olabilir. Geçici olan bu kendinden geçme durumu boyunca bütünüyle dış Dünya, dış Dünyalar birlikte silinir gider.

İşte böyle anlatmış yazar Sevgi’yi. Bu güne dek sevgi üzerine bildiğimiz kavramları perçinleştiriyor mu yoksa sil yeni baştan mı yarat sevgiyi diyor düşünmek lazım...

Oysaki
’’Sevgi’’, insanoğlunun gelişmesinin ilk dönemlerinden başlayarak günümüze dek yaşayabilen vazgeçilmez bir duygu, anlam dolu bir sözcük; hiç kuşkusuz, insanlar var oldukça da yaşayacak.
Tüm çabalar, uğraşlar, tutkular, yaratılan tüm sanat yapıtları bir anlamda hep sevgisiz kalmamak için belki de Sevgiyi yaşarken kendimizden geçer, yokluğundaysa hastalanırız...
Onu bastırdıkça daha çok özlemini çeker, gizledikçe değişik görünümlerin içine gireriz. İnsanların doğumlarından ölümlerine dek özlemle istedikleri, bekledikleri, elde edebilmek için her şeyi göze alabildikleri, bazen da değerini bilmedikleri bir duygu sevgi.

Tüm şarkıları, romanları, filmleri, düşlerimizi dolduran, tüm sanat yapıtlarına konu olan sevgi, insanların, doğal olarak yaşaya geldiği bir olgu mu?
Herkes - bir çiçeği, bir çocuğu, işini, güneşi, insanı, sevebilir mi?
Sevgiyi herkes gerçekten duyabilir mi?
Belki bu sorulara geçmeden önce sevgiyi tanımlamak gerekecek,
Evet, nedir sevgi?
Bir yeti midir?
Bu doğal hak, giderek elimizden alınmakta mıdır?
Ve biz, bunları biliyor muyuz?

Erich Fromm, bu yapıtıyla işte bu soruları yanıtlıyor, sağlıklı ve hastalıklı sevginin ne olduğunu, ona neden büyük bir istekle sarıldığımızı, neden insanın bir var olma sorunu haline geldiğini anlatıyor. Anne sevgisinden başlayarak cinsel sevgiye dek uzanan yolda, sevginin ne gibi güçlüklerle karşılaştığını, bu engellerin hangi ruhsal ve toplumsal koşullardan kaynaklandığını gösteriyor
Bu kitap çağdaş Batı toplumlarında sevginin yozlaşmasının nedenlerini irdeleyerek, bu güzel olgunun yaşanabilmesinin bilimsel temellerini gösteriyor…
Fromm, “sevgi sanatı” nda, olgun, bilge ve sorumlu bir sevgiyi geliştirmek için dört temel alan üzerinde çalışmak zorunda olduğumuzu açıklıyor: bakım, sorumluluk, saygı ve bilgi. Bununla birlikte, pek çok durumda, salt ihtiyaca dayanan bir samimiyetsiz bir sevgiyle karşı karşıya kalırız – cinsel eylemle tatmin edilen bir ihtiyaç. Bu bir atılabilir tek aşk. Tutku ortaya çıkabilir, ancak bu güvensizlikle ve diğer kişiyi yeterince iyi bilmeyerek kolayca bulanıklaşır. Asla şekillenmeyen bir aşktır.

Öte yandan, ilk cinsel çekim ve heyecanın ötesine nasıl geçeceğini bilen ve bunu isteyen kişiler, gerçek bir samimiyet yaratmaya çalışacaktır. Bir sanatçı gibi olmaya çalışacak, aşkı gerçek, olgun ve cesur bir aşka dönüştüreceklerdir.

Kitabı dilimize Yurdanur Salman çevirmiş
İlk yayın tarihi 1995-02-01
Baskı Sayısı 10

Benim aldığım notlar burada sona eriyor. Detaylı bilgiler için kitabı okuyabilirsiniz. Sevme, sevgi ne kadar açıklanmaya kalkılsa da her zaman eksik bir açıklama olacak ve insan sevme ve sevgiyi hiçbir zaman anlamayacaktır. Son olarak sevme ve sevgiye tanım olabilecek kitapta geçen üç sözü sizinle paylaşıp iyi okumalar dilemek istiyorum:

“Sevgi yalnız bir insana bağlılık değildir; bir tutumdur; kişinin sadece bir sevgi nesnesine değil, bütünüyle dünyaya bağlılığını gösteren bir kişilik yapısıdır.”

“Birisini sevmek yalnız güçlü bir duyguya kapılmak değildir; bir karardır, bir yargıdır, bir karar vermedir. Sevgi yalnız bir duygu olsaydı, birbirini ölünceye dek sevmek için söz vermek gerekmezdi.”

“Sevgi bir inanma işidir; inancı az olanın sevgisi de azdır.”
Sevmek üzerine ne kadar yazı yazarsak yazalım yine de onu anlatmakta eksik kalacağız. Ne kadar çok şey bilsek de bunları hayatımıza geçirmediğimiz sürece etkili olacağını düşünmüyorum. Sevmenin doğasını anlamak ve bu sanatı uygulamak için bize bir kapı aralayan Sevme Sanatı, bu sanatı öğrenmek isteyenler için bir başlangıç olabilir.

Yılların yaprak misali döküldüğü, sevginin eridiği, insanın öz değerini yitirdiği şu âlemde, dostluğunu kaybetmemiş nadide insanlara, dostlarıma, sevgi bestesinin notasını yüreğinizde hissedeceğiniz ve kalbinizin dostluklarla pekişeceği, gülücüklerinizin hiç bitmeyeceği, ömrünüzce umutlarınızı sevgi ve barışla tazeleyeceğiniz, sağlıklı, sevdiklerinizle güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle…
Ama şunu hiç unutmayalım dostlarım: "Bu ülkenin sahipleri yalnızca bu ülkeyi karşılıksız seve bilenlerdir…"
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun...

04.11.2019
Ömer Sabri KURŞUN

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

Güven duygusu

16.02.2020

"Ağaca dayanma kurur. İnsana dayanma ölür. Duvara dayanma yıkılır. Dayanırsan Hakka dayan. O bakidir."Güven ortamının, toplumların devamı için önemi tartışılmazdır. Birbirine karşılıklı olarak güvenen insanların oluşturduğu toplumlar ancak pozitif değerler üretebilir...


Devamını Gör

Gününüzü gün edin___

17.01.2020

Haydi dostlar ne duruyoruz o zaman günümüzü gün edelim...Zembereği boşalmış sözcük...


Devamını Gör

Mutluluk

13.01.2020

“Mutluluk, gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil”Binlerce yıldır insanoğlu, m...


Devamını Gör

Dostluk

06.01.2020

Günaydın kalbimin orta yerindeki sevdiğim dostlarım.Günaydın hüzün adaları, ben duygu gemisi, sabahın ilk ışıklarıyla demir attım kıyılarınıza, hadi uyanın açın gözlerinizi bakın ne diyor gemideki ses; Önce hüzünleri atın gecenin karanlığına, ...


Devamını Gör

Kitap okumak

06.01.2020

İnsanlar hedeflerine ulaştıkları halde mutsuz ve doyumsuz olmaya devam ediyor ve değişim istiyor.O zaman arayış başlıyor ve bu kitaplara yöneliyorlar. Değişim emek vermeden mümkün değil. Okuduğunuz bir şey hayatı ele alış şeklinizi, bakışınızı...


Devamını Gör

Sevmek

06.01.2020

“Günüm gelmiş, insan olmuş, yeryüzüne inmiş doğmuşum ve:Hayatlara dokunmuş. Mutluluk, sevinç...


Devamını Gör

Geldim bir zamana gideceğim bir zamana

06.01.2020

Dostum dön de bir düne bak, eskitmeye başladık bile… Bir gün daha geçti işte üstünden yeni dediğimiz yılın…...


Devamını Gör

Sevmek

04.01.2020

“Günüm gelmiş, insan olmuş, yeryüzüne inmiş doğmuşum ve:Hayatlara dokunmuş. Mutlul...


Devamını Gör

Yeni Bir Yıla Girdik!!!

04.01.2020

Dünden bugüne ne değişti?...


Devamını Gör

Hoşçakal 2019___ Merhaba 2020

04.01.2020

Üç yüz altmış beş günün son Gün/aydınına geldikBir yıl daha bitiyor, düşlerim,...


Devamını Gör

Gül ve Bülbül

27.12.2019

Hayatın özünü doğada arayan Anadolu insanları, sevgiliye duyulan büyük aşkı da küçücük, hoş sesli bir kuşa, bülbüle yakıştırmışlardır. Gül ile bülbül aşkı Türk halk kültürü ve edebiyatında önemli yer tut...


Devamını Gör

Bir kitap okudum

18.12.2019

Evet dostlarım bir kitap daha okudum son sayfasını kapattığımda Orhan Pamuk’un dediği gibi; “Bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.”Benim hayatım değişmedi belki ama bazı düşüncelerim değişti, değişti demeyeyim de, değişmedi sadece tazelen...


Devamını Gör

Gönül yorgun, beden yorgun.

15.12.2019

Neden mi yorgun? Gördükçe egoları kendileri ile birlikte büyüyenleri, büyüpte az çok elde ettiklerini içine sindiremeyip ağu gibi dışa vuranları, işte o dem ki bende, sesleniyorum anama feryat figan mezarının başında, böyle bir dünyaya niye ge...


Devamını Gör

Ses ver sevgilim___

15.12.2019

Sen, solgun baharlarda ki mavi yağmurum, akşam kızıllığında yorgun gölgem, kış ayazında yaz güneşimsin, yaz sıcağında dağlardan serin serin esen meltemim... Bulutlardaki saklı düşlerim, her günün sonunda özlediğimsin....


Devamını Gör

Hayat

11.12.2019

Ve adı hayattı bu garip seferin... Hayat... Kimi zaman çekilmez bir hal alır da yine de terk edemeyeceğini anlarsın onu; boyun eğersin hep isteklerine ister istemez. Bazı anlar olur ki boğaz boğaz...


Devamını Gör

Ne yaratık ama şu insan!

08.12.2019

Mevlana ’ nın çok sevdiğim bir sözü ile başlamak istiyorum. "Ne fark eder ki,  kör insan için elmas da bir, cam da… Sana bakan kör ise SAKIN kendini camdan sanma! " ...


Devamını Gör

Hüzün

06.12.2019

Bugün biraz arabesk takılmak istiyorum. Biraz aykırı, biraz isyankâr, biraz bunalım takılmak istiyorum. Bedri Rahmi gibi “Hüzün geldi başköşeye kuruldu / yoruldu yüreğim yoruldu.” diyorum ben de…...


Devamını Gör

3 Aralık Dünya Engelliler Günü

03.12.2019

’BUGÜN KUTLAMA DEĞİL FARKINDALIK GÜNÜDÜR’Bu gün 03...


Devamını Gör

“SEÇEMEDİKLERİMİZ” ama “VAZGEÇEMEDİKLERİMİZ”

30.11.2019

Ve de illaki yanı başımızda bekleyen keşkelerimiz...Seçebildiklerimiz var, bir de ...


Devamını Gör

Haset

27.11.2019

Haset, insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Hasedi ilk Hâbil ile Kabil’in hikâyesinde görüyoruz. Hâbil, kardeşi Kabil tarafından katledildi, yani ilk cinayetin sebebi hasetti. Kabil, kardeşinin Allah’ın gözünde daha sevgili olmasına haset etti ...


Devamını Gör

Yalnızlık

25.11.2019

Kalbinin direnişini kaybedenler, ellerindekileri imkânı da dillerindekileri fırsatları da kullanamazlarsa, yalnızlık denizinde yüzmeyi bilmiyorsa, öğrenmekten başka çaresi var mıdır? ...


Devamını Gör

Sevgili Öğretmenlerim,

24.11.2019

Sizinle ilk tanıştığımda çok korkmuştum. Okulun nasıl olacağını, nasıl ders işleyeceğimizi ve neler yapacağımızı bilmiyordum.Kalem tutmayı tam bilmiyordum ve annemi çok özlemiştim. İlk gün çok ağlamıştım....


Devamını Gör

İnsan ve mutluluk

23.11.2019

Akıllı İnsan: ...


Devamını Gör

Okumak, yazmak, söylemek.

20.11.2019

Okumak, yazmak ve söylemek, birbirimizi daha kaliteli anlamak, anlatmak, birbirimizle daha kaliteli anlaşmak için…...


Devamını Gör

Kıskançlık

18.11.2019

-Othello sendromunun dozunu kaçırıp huzurunuzu kaybetmeyin... Bazen sevginin kanıtı olarak görülse de kıskançlık çoğu zaman ilişkileri yıpratan en önemli sorunlardan biridir.Kıskançlık, ilişkilerde, s...


Devamını Gör

Zaman

17.11.2019

Gün yeni yeni aymaya başlarken, kuşlar bunca soğuğa rağmen hangi makamda olduğunu anlamasam da şakımaya başlamışken, hercai menekşeler soğuğa inat renkleriyle cümbüş yaratmak için açama telaşındaysa, güne gülümseyerek uyanmamak için bir nedenimiz olabilir mi?.....


Devamını Gör

Paylaşmak

14.11.2019

Bir anlamı olmalı; doğan güneşin, yağan yağmurun, açan çiçeğin bir anlamı olmalı...Uçan kuşun, kelebeğin, içimizden yüzümüze taşan tebessümün bir anlamı olmalı...Yürekten taşıp yanaklarımızı yalayan gözyaşının, yağan bir yağmur gibi d...


Devamını Gör

10 Kasım’da Atatürk’ü anlamak ve anlatmak

10.11.2019

Ben size bu gün bir büyük aşktan söz etmek istiyorum dostlarım…Görmeden, onunla konuşamadan, kokusunu bile içine çekemeden özleyeceğiniz kişiler v...


Devamını Gör

“BU TOHUMU SİZ EKEBİLİR MİSİNİZ?

06.11.2019

Merhaba dostlarım…...


Devamını Gör

İnsanlık.

05.11.2019

Eski bir anı burada bu gün paylaştığım. Bir amacı yok, amaç biziz, yani insan, benim kalemim yalnızca bir araç Ben yeniden hatırlatmak istedim sadece ne olmamız gerektiğini, diğer yaratılmışlardan farklı olarak niçin yaratıldığımızı...Yoksa içind...


Devamını Gör

Güneşin doğuşu ve batışı

03.11.2019

Toros dağları kokarım ben, Çukurova’dan yollanan... Karadeniz’de hırçınca soluklanan… Marmara’dan dinlenen… Ege’den başlayıp Akdeniz’e el verip sevdalanan… Bir sevdadır Ege’nin mavi yeşil koynuna düşen yüreğim, bir martının kanat çırpınışları gibi. ...


Devamını Gör

DÜŞSEL BİR SEY-İR…

31.10.2019

Kokuşmuş dünyanın, kokuşmuş bir kentinin, ortasında yürüyorum.Her gece rüyamda gördüğüm, çıkmaz o dar uzun sokaklar. Gölgemin yakasına bedenimi iliklemişim sürükleniyorum.Ensemde derin derin kızgın bir soluk ama zafer kazanmış ...


Devamını Gör

Gıybet ve Dedikodu

30.10.2019

Günaydın Türkiye’m, Günaydın Vatanım…Tüm kuşlara, ağaçlara, insanlığa, doğaya günaydın!Hz. Mevlana der ki: Dostlarını daima vefa ile hatırla. Arayan sen ol, bulan sen; tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen. Kula vefası olmayanın, Hakk&rs...


Devamını Gör

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

29.10.2019

Türk milleti için Cumhuriyet Bayramı, milli birlik ve beraberliğin, toplumsal dayanışmanın simgesi olarak kutlanan milli bayramdır....


Devamını Gör

Aşk ve Maşuk

28.10.2019

Anadolu topraklarında, vatanımızın hemen her yöresinde, kökleri önemli tarihsel birikime dayanan folklor oyunlarına rastlamak mümkün…Bu oyunlardan...


Devamını Gör

Hayata Emekle Dokunanlar

27.10.2019

Aziz Kardeşlerim, değerli dostlarım, arkadaşlarım ve aziz okuyucularım!...


Devamını Gör

‘Had’ bilmek ‘Haddini’ bilmek…

22.10.2019

“Her kanat denizi aşamaz.”İnsan, haddini bilmelidir. Çünkü Cenâb-ı Hakk’ı...


Devamını Gör

21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü

21.10.2019

İnsanların en temel ihtiyaçlarından biri kuşkusuz haber almadır. Özgür ve tarafsız basın, demokrasilerin olmazsa olmazlarındandır. Geçmişten bugüne düşünce özgürlüğünün yanı sıra demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olan gazetecilerimiz; ülkemizin geleceği ve milletimizin menfaatleri doğrultusunda ilkeli, doğru ve tarafsız bir şekilde çalışarak, halkın haber alma hakkını...


Devamını Gör

İnsanda Duruş ve İlke…

20.10.2019

Bir duruşu olmalı insanın, sevmeli insan yaşamayı, sevdikçe yeşermeyi bilmeli… Bir gülüşü olmalı insanın, bir yüreğe sahip olmalı…...


Devamını Gör

Dostluk...

19.10.2019

Konu dostluk olsun dedik ve oturduk kağıdın başına dostum kalemle bu gün...Hani şu ağı...


Devamını Gör

Sitem...

19.10.2019

Gün/aydınlığı bir umutla başlar her güzel gün için ama bana dün gibi bu gün, hem de sabah keyfim olan bir kahve ile güzel başlamıyordu bu sabah...Gülücükler etrafımı sarmıyordu. İnsan en çok neyi özleyeceğini hiçbir zaman bilmiyordu.Yine a...


Devamını Gör

Hayatı Yaşamak ...

19.10.2019

Merhaba dostlar......


Devamını Gör

Minnet duygusu...

18.10.2019

Geçmiş zaman olur ki; bir gün anılarına düşer…  Ne zaman eskiler gelse aklıma ’geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer’ sözü dolanır...


Devamını Gör

Mutluluk

18.10.2019

Gün/aydın dostlarım… Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme… Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben. ...


Devamını Gör

Acı neydi…

18.10.2019

Yaşamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme… Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben... Tanrı haftanın ilk günü olarak Pazartesiyi verdi, ortasına Çarşambay...


Devamını Gör

Eleştirmek___

18.10.2019

Eleştir ama___ Eleştirmeden önce kendini düşün!..Çünkü; ”Bir kimseyi eleştirmeden ...


Devamını Gör

Karanlığın Korkusu…

17.10.2019

Ve bu sabah ilk defa seslendim balkonumdan aşağıya, çöp konteynerlerinden geri dönüşüm artıklarını toplayan insanoğluna. Adını bilmiyordum, ama adını ben koymuştum. “Sabahı öksürük sesiyle selamlayan adam…” Gel çay içelim diye. Erken kalkarım ben, çok erken. Balkonumda yaşayanlar var onlarla konuşma...


Devamını Gör

Bizim olmayanın bedeli…

17.10.2019

Bu dünyada hiçbir şey bize ait değil sadece emanet. Ne güzelliğimiz, ne yakışıklığımız, ne i...


Devamını Gör