logo
Yükleniyor...
logo
add image

ERZURUMDA DOĞALGAZ PATLAMASI !
Son dakika | 27.11.2025 12:48

ERZURUMDA DOĞALGAZ PATLAMASI !

 Erzurum'da dün sabah saatlerinden bu yana yer yer bazı semtlerde doğal gaz kesintileri yaşanırken sabaha ise doğal gaz kaynaklı patlam...


add image
yan görsel
27.11.2025 12:48

ERZURUMDA DOĞALGAZ PATLAMASI !

 Erzurum'da dün sabah saatlerinden bu yana yer yer bazı semtlerde doğal gaz kesintileri yaşanırken sabaha...

Devamını Oku
ERZURUMDA DOĞALGAZ PATLAMASI !
27.11.2025 12:48

ERZURUMDA DOĞALGAZ PATLAMASI !

 Erzurum'da dün sabah saatlerinden bu yana yer yer bazı semtlerde doğal gaz kesintileri yaşanırken sabaha ise doğal gaz kaynaklı patlama ile uyandı.Erzurum'da sabah saatlerinde meydana gelen doğal gaz kaynaklı patlamada 2 katlı bina çöktü, 1 kişi yaralandı. Patlamanın ardından kentin farklı mahallelerinde de gaz sızıntısı ihbarları geldi. Bir okul ve Kuran Kursu tedbir amacıyla boşaltıldı.Doğal gaz kaynaklı patlama Yakutiye ilçesi Rabiaana Mahallesi Raif Efendi Sokak'taki 2 katlı evde meydana geldi. 2 katlı sobalı evin önünden geçen doğal gaz hattında patlama meydana geldi ve evde bulunan Mustafa Algan yaralandı. Algan, Erzurum Şehir Hastanesi'nde tedaviye alındı. Erzurum Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı ekipler çıkan yangını kontrol altına aldı, polis patlama riskine karşı sokağı araç trafiğine kapattı.ŞEHRİN BİRÇOK YERİNDE SIZINTI İHBARI GELDİErzurum'daki bu patlamanın hemen peşinden 112'ye kentin birçok yerinden doğal gaz sızıntısı ile ilgili ihbarlar geldi. Gaz tedariki yapan firma ekipleri ihbarlara ulaşmada sorun yaşadı. Yakutiye ilçesi Rabiaana Mahallesi'ndeki 12 Mart İlkokulu'nda doğal gaz sızıntısı ihbarı üzerine öğrencileri tahliye edildi. Palandöken ilçesindeki Müftü Solakzade Kur'an Kursu da doğal gaz sızıntısı sebebiyle tahliye edildi. Yanında bulunan okulda ise eğitime devam edildi.Erzurum'da tüm bu gelişmeler yaşanırken doğal gaz dağıtımı yapan Palendoğalgaz  firması tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı. Ayfer Turan 

İNSANLIK ARTIK  MANDIRA FİLOZOFU
27.11.2025 12:21

İNSANLIK ARTIK MANDIRA FİLOZOFU

Yazıma başlamadan önce geçtiğimiz günler içinde başkanlığını aldığım, Serhat Ardahan Dernekler Federasyonu, SARDAFED’in kongresi için uğradığım bir dostumun işlettiği cafe türü iş yerini devir edeceğini ve bu konuda iş çevresini az çok tanıdığını düşündüğü benden yardım istemesi üzerine, bende kendimce ‘Falan dostumun firmasının markasını taşıyan levhası buraya yakışır..’ diye düşündüğüm dostlar arasında olan dostlarla yaptığım onca telefon görüşmesi ardından diğer bir dostuma yazdığım bir mesajla güne ve yazıma başlamak isterim.Çünkü, o görüşme ardından işletmesini yaptığı işyerini devir edeceğini söyleyen ama iş yoğunluğundan olduğunu düşündüğüm yoğunluğu dolaysıyla benden istenen bilgileri bana geç ulaştırmayı unutan dosta bu kez telefonla dönüyor sonra ondan aldığım bilgileri devir edilmesi düşünülen iş yerine levhasını asmasını iyi olacağını kendime dert edip, samimice bir düşünce ile iş yerini devir etmek isteyenden daha yoğun olduğunu bildiğim diğer bir dostuma, iş yerini devir etmek isteyen dostumdan gelen mesajla birlikte atıyordum.Yani hepimizin içinde olduğu keşmekeşle dün dediğini, yediğini bir saat, hatta 5 dakika sonra unutan bizleri bana ve hepimize bir kez daha hatırlatan durumu anlamanız, anlamamız için bir yazı yazmaya hazırlanırken güne önce aşağıda ki mesajlarla güne başlıyordum.Ve ilk mesajımı iş yerini devir edeceğini ve benden yardım isteyen dosta yazıyor, ‘Falan bey.. Abi sanırım unuttun istediğim bilgiler gelmedi ve senin için görüştüğüm Falan beyin karşısında yalancı duruma düşmek üzereyim..’ diyordum..Ve ‘Fakir özür iş yoğunluğundan unuttum..’ deyip, diğer dostça benden istenen bilgileri bana yine mesaj yoluyla atan dosttan gelen bilgileri alıp, haberlerimi okutmak için sık sık haber linklerimi attığımdan dolayı beni engellediğini bana, daha önceki bir görüşmemde, ‘Çok yoğunum, onca mesaj geliyor, yoruyor..’ diyerek şakada olsa sitem eden ama yanına her gittiğimde haberlerimi, yorumlarımı okuduğunu da kendisiyle yaptığımız sohbette anladığım, algıladığımı da hatırlayıp, baba dostunun oğlu dostumun WhatsApp’ına değil, abisine mesaj atıyordum..Ve kendisi kadar yoğun olan dostumun abisine; ‘Abi Merhaba.. Senden önce patronla telefonda dün görüştüm.. Onun istediği resim ve konum bu.. İstanbul Mecidiyeköy’de inşaatı yapılırken onca işçinin Asansör düşmesi sonucu öldüğünün unutulduğu gökdelenlerin dikildiği eski Galatasaray stadyumunun yanı başında ki yer bu..Ve iktidara yakın 5’linin arasında bulunanların yaptığı söylenen o gökdelenlerin hemen yanında yapılan Galatasaray Otelinin olduğu ana cadde de 3 katlı ve marka olan firmanızın levhasını en güzel şekilde temsil edecek konumda olan bir yer.. Ve devir edecek..İşletmesi Ardahanlı olan ama yer sahibi kendisi mi değil mi bilmediğim burayı devir ediyor. Ve bende telefonda MANDIRA FİLOZOFU filmine başrolü oyuncularından olduğunu düşündüğüm patrona telefon açtım kendisine anlattım.. Oda ilgililere baktırmak için benden yer konumu ve resim istedi..Şirketinizin yönetiminde olan senin de ilgileneceğini düşünerek bunları, bu mesajımla kendisine, yani patrona ulaştırırsan sevinirim.. Filan isimli hemşerim ‘Bana birini bul, burayı devir edeceğim’ deyince sizin firmanızın orada olması gerekir ve sizin burayla ilgileneceğinizi düşünerek bu mesajı sana ve patrona yazdım. saygılar.. Fakir Yılmaz Gazeteci’ diyerek, kendilerine devir edilmesini düşündüğüm iş yerine levhasını asmasını umduğum diğer dostumun abisine yazıyordum.Ve onun da Mandıra Filozofu’ filminin aktörlerinden olduğunu bildiğimden kendisinden ne ‘Tamam’ ne ‘teşekkür’ diye bir mesaj bile alamıyordum..Bu arada, ‘yeni çay yaptım içer misin?’ diyen ve ‘İçerim, içmem’ demeden ve beni beklemeden kulplu bardağa çayı, ‘Ütüm kaldı’ diyerek al acele dolduran hanıma dönüp, yaşanan durumu anlatıp, içinde olduğum hayatın keşmekeşliğinin birlikte gülüp, geçerken konuyla ilgili yazmayı düşündüğüm yazımın keşmekeşli gündemden etkilenmemesi için günün son dakika haberlerine bakmadan, izlemeden yazmaya başlıyordum.Ve zaman zaman çıktığım yoldan saparak yaptığım görüntülü haberlerimde, ‘Gazeteci yine yoldan çıktı.. Sizde benim gibi arada bir de olsa yoldan çıkın..’ derken ne kadar haklı olduğumu bir kez daha anlayıp, hem o dostlara, hem size hem de kendime bir kez daha acıdım..Buna neden ise; Yeniden başlayan stresi bir günün daha keşmekeşi içinde yazımı, haberlerimi yazmak, gelen telefonlara cevap vermek, aramam gerekenleri aramak için güne başlamaya hazırlanırken aslından dün geceyi de boş verip, erkenden uyuduğumu ve bir hayli dinç uyanmanın enerjisiyle başına geçtiğim bilgisayarımda önüme düşen ‘Mandıra Filozofu’ isimli youTube videosu aracılığı ile uzun süredir gitmediğim, gidemediğiniz sinema filmlerinden olan filmi birlikte izlemek için yanıma çağırdığım eşimle birlikte sabah sabah gerçek hayatı yaşayamadığımızı anlamamdı..Evet, tik, tok diyerek ses veren ve art arda gelen WhatsAAp mesajlarının, ‘kimden acaba?’ diyerek kulak kabartan eşimin, yerlerini, oynattıkları filmlerin adlarını unuttuğumuz sinemadaymışız gibi yanımda oturup, birlikte izlediği ‘Mandıra Filozofu’ adlı sinema filmi aslında hepimizin yaşamak istediği ama başta para olmak üzere bir çok konuyu dert edip, hızla gelip, geçen ve bir sabah selâh ile sonuçlanacak olan, iki metrelik toprağın beklediği hayatımızı bitiren gerçek yaşamın bir filimiydi..Çünkü, ‘olmazsa yaşamın tadı olamaz’ denen paraya karşı olan ‘Mandıra Filozofu’ adlı sinema filmin başaktörü Mustafa Ali, çoğumuzun yoldan çıkıp gidip, oncasının etrafımızda, yakınımızda olmalarına karşın gidip, göremediği ve gerçek hayata yaşam veren etrafımızda ki doğa gibi her geçen gün biraz daha betonlaştığı Muğla’nın Milas ilçesine bağlı bulunan Çökertme köyünde, şehir hayatından uzak yaşamanın asıl hayat olduğunu anlatan ‘Mandıra Filozofu’ adlı sinema filminin başaktörlerinin Müfit Can Saçıntı ile Rasim Öztekin değil, hepimizdik..Yavuz Bahadıroğlu‘nun, ‘Keşmekeş’ adlı kitabında yaşayabilmek için doğanın verdiği imkânların yeterli olduğunun felsefesini unutup, başta İstanbul’da olmak üzere hayatı özünden kopararak yaşandı sanılan sarsıntının enkazı enkaz altında kalanların yahut kurtulanların hikayesi dediği keşmekeş için de yaşamı unuttuğumuzu farkına varamadığımız kentlerden biri olan İstanbul’da yaşayan zengin iş adamı Cavit’in, Mustafa Ali’nin arazisini alarak otel yapmak istemesi ile Mustafa Ali’nin bize anlatmaya çalıştığı gerçek hayatın para olmadığını beyaz perdeye aktaran ‘Mandıra Filozofu’ adlı sinema filmi aslında hepimizin birer Mandıra Filozofu olması gerektiğini de bizlere hatırlatıyordu..Ve Kuzeni Şükrü’nün aşık olduğu kız Gülşah ile evlenebilmek için Gülşah’ın babasının önlerinde bulunan yerde ki cenazenin olduğu evde kızını işsiz dediği birisine vermeyeceğini, kızının yerine damat adayından minibüs istemesi sebebiyle Mustafa Ali’nin ortak olan arazinin satılmasını istemesi bizlerin paylaşamadığı ama aslında sonuçta bir, iki karış toprakla sonuçlanacak olan miraslar yüzünden açılan davaları da hatırlatan ‘Mandıra Filozofu’ adlı sinema filmini komedi diyerek izlerken, kendi halimize ağlamamız gerektiğini de düşündürüyordu.Uzun yıllardır yoğun iş temposunda çalışan, toplantılardan çıkmayan zengin ve türkücü başkanımızın Özel yatı gibi her türlü imkana sahip birisi olan filimin diğer başaktörü Cavit bey’in ne doğru düzgün tatil yapabildiğini ne de hayatın tadını çıkarabildiğini anlatmaya çalıştığını da beynimize işleten ‘Mandıra Filozofu’ adlı sinema filmin de asıl gülünecek olanın Cavit beyin eşi diye rol alan sanatçının kendisine devamlı diyet yaptırması ve arkadaşı, çevresiyle eşi Cavit beyin kazandıklarını keyifle yemesidir..Yani, ‘Sen çalış, çırpın, al, biriktir, yap, taş üzerine taş koyayım..’ diye kendini paralarken ‘kazandım’ diye topladıklarının bir kefen bezi kadar değerli olduğunu anlatır sizin de kendi hayatınızın filmi olarak değerlendireceğini ve ben ne yapıyorum bugünün dün olmaya çok az kaldığını hatırlatacak diye düşündüğüm, ‘Mandıra Filozofu’ adlı sinema filmi..Ve Mustafa Ali (Müfit Can Saçıntı) en sonunda Cavit bey’i (Rasim Öztekin) i zorda olsa ikna edip yani hepimizin yaşadığı o keşmekeşli yoldan çıkardığı ve kendisi gibi şehirden uzak yaşayabilmek için doğanın ve o çok abarttığımız hayat keşmekeşinin bir iki küçük çaba ile daha güzel olacağını anlatıyordu, ‘Mandıra Filozofu’ adlı sinema filmi..Ve içine girip, tıkandığımız o yoldan çıktığımız takdirde o çıktığımız yolun bizi yormayacak, hayatı tattıracak olan çabanın verdiği imkânların yeterli olduğu felsefesini unuttuğumuzu anlatmak içindi ‘Mandıra Filozofu’ adlı sinema filmi..Haydi o zaman her gün girdiğimiz, tükenip, bittiğimiz şu yol vermeyen keşmekeş hale soktuğumuz hayatın trafiğinden çıkıp, yani benim haberlerimi yaptığım esnada dediğim gibi sizde bugün gecikmeden şu içinde çıkılmaz olan yoldan çıkıp, hemen sağımız yada solumuzda bulunan ve Çökertme köyüne, köylerine, doğaya, güzel yaşama giden yola girin..Ve o çıktığınız yolda yeni ve daha anlamlı bir hayatın sürülebileceğini anlamak için ‘Mandıra Filozofu’ adlı sinema filminin baş aktörü olmayı bir deneyin, deneyelim.. Çünkü bugünde dün olmaya ve betonlaştırdığımız doğada yer kalmadığından bir değil, bir kaçımızın aynı yerde üst üstte uzatıldığımız Zincirlikuyu’ya az kaldı.

Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü, Kahramanmaraş ve Kilis ile Ortak Tütün Denetimi Gerçekleştirdi
27.11.2025 11:50

Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü, Kahramanmaraş ve Kilis ile Ortak Tütün Denetimi Gerçekleştirdi

 Gaziantep’te, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen “İller Arası Çapraz Denetim” uygulaması kapsamında geniş kapsamlı ve eş zamanlı tütün denetimlerine devam edildi. İl genelinde yapılan çalışmalara Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Doç.Dr. Mikail Özdemir ve İl Tütün Kontrol Birimi ekipleri sahada aktif olarak katıldı.Denetimlere ayrıca Gaziantep Tütün Denetim Ekiplerinin yanı sıra Sağlık Bakanlığı’nın çapraz denetimler talimatı üzerine Kahramanmaraş ve Kilis illerinin tütün denetim birimleri de katıldı.Saha incelemeleri sırasında işletme sahipleri ve vatandaşlara; kapalı alanlarda tütün kullanımının yasak olduğu, pasif etkilenimin ciddi solunum ve kalp-damar hastalıklarına yol açtığı hatırlatıldı. Ekipler, 4207 Sayılı Kanun kapsamındaki yükümlülüklerin titizlikle yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu denetimlerin, halk sağlığını korumaya yönelik önemli bir koruyucu sağlık önlemi olduğu belirtildi.“Daha Sağlıklı Bir Gaziantep İçin Kararlıyız”Denetimlere ilişkin değerlendirmede bulunan İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin şu ifadeleri kullandı:“Gaziantep’te vatandaşlarımızın sağlığını korumak adına dumansız hava sahası uygulamalarını büyük bir titizlikle sürdürüyoruz. İller Arası Çapraz Denetimler kapsamında gerçekleştirdiğimiz bu çalışmaların temel amacı; kapalı alanlarda tütün kullanımını önlemek, pasif etkilenimin yol açtığı sağlık risklerine karşı toplumsal farkındalığı artırmak ve 4207 Sayılı Kanun’un uygulanmasını güçlendirmektir. Sahada yaptığımız denetimlerde hem işletmelerimize hem de vatandaşlarımıza gerekli bilgilendirmeleri yapıyor, tespit ettiğimiz ihlallerle ilgili yasal süreci işletiyoruz. Bu denetimler, halk sağlığının korunmasına yönelik önemli bir önleyici tedbir olarak yürütülmektedir. Daha sağlıklı ve temiz bir Gaziantep için denetimlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.”Tespit edilen ihlallerle ilgili gerekli idari işlemler uygulanırken, dumansız hava sahasının korunmasına yönelik bilgilendirme faaliyetleri de eş zamanlı olarak sürdürüldü.İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, daha temiz, sağlıklı ve tütün dumanından arındırılmış bir Gaziantep için denetimlerin devam edeceğini ifade etti. 

Çiftlikköy’ün Sultanları Hekimoğlu’na Set Vermedi  (3-0)
27.11.2025 11:45

Çiftlikköy’ün Sultanları Hekimoğlu’na Set Vermedi (3-0)

TVF Kadınlar Voleybol 2. Ligi 9. Grup’ta zirve mücadelesini sürdüren Çiftlikköy Belediyespor Kadın Voleybol Takımı, grupta son sırada yer alan Hekimoğlu Global Connect Travel BVİ karşısında galibiyeti 3-0’lık skorla aldı. Yalova 90. Yıl Spor Salonu’nda oynanan mücadelede oyuna Zehra Aydemir, Zeza, Buse, Doğa, Aslı ve Gülnaz altılısıyla başlayan Çiftlikköy ekibi, ilk sette hem savunmada hem de hücumda bolca sayı kaybederek rakibine umut verdi. Eylül Şimşek’in sakatlığı nedeniyle süre almadığı karşılaşmada ilk setin son bölümüne kadar istediği farkı bulamayan Çiftlikköy’ün Sultanları, buna rağmen 25-21’lik skorla 1-0 öne geçmesini bildi. İkinci sete iyi başlayan kırmızı siyahlılar, Buse ve Doğa’nın sayılarıyla set sonuna kolay ulaştı. Belediyespor’da Başantrenör Mihrican Deviren, genç oyuncular Esila, Elif Durgun, Seçil ve Naz’a da bu sette şans verdi. 20 dakika süren seti 25-14 kazanan Çiftlikköy ekibi, mücadelede 2-0’lık üstünlüğe ulaştı. Son sette liberolu oyunda Tuğba Taş’la birlikte başlangıç kadrosuna dönen Deviren’in öğrencileri, 18 dakika süren seti 25-14, mücadeleyi de 3-0 kazanan taraf oldu. Grupta üst sıralarda yer alan beş takımın da kazançla tamamladığı 11. Haftanın ardından Çiftlikköy Belediyespor averajla beşinci sırada yer almaya devam etti. Çiftlikköy Belediyespor, 30 Kasım Pazar günü sahasında ligdeki tek yenilgisi bulunan lider İnegöl Orhaniye Voleybol’u konuk edecek. Çiftlikköy Belediyespor 3 – Hekimoğlu Global Connect 0Salon : Yalova 90. YılSetler : 25-21 / 25-14 / 25-14 (3-0)Süre : 28’ 20’ 18’ (78 dk)

Köyceğiz'de Feci Kaza, 3 kişi yaralandı
27.11.2025 10:23

Köyceğiz'de Feci Kaza, 3 kişi yaralandı

Köyceğiz'de Feci Kaza, 3 kişi yaralandıMuğla'nın Köyceğiz ilçesi Beyobası Mahallesi yakınlarında trafik kazası meydana geldi. Muğla-Fethiye karayolunun 70. Kilometresinde Köyceğiz Mahallesi'nde iki aracın kafa kafaya çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldi.  İki aracın kafa kafaya çarpıştığı trafik kazası yaşandığı ihbarı üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede bölgeye ulaşan sağlık ve polis ekipleri çarpışan araçların içerisinde sıkışanları itfaiye ekiplerinin yardımıyla çıkardı. Kazada yaralanan 3 kişi kaza yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor. Kaza nedeniyle trafikte kısa süreli aksamalar yaşandı.HABER: OSMAN ACAR / MUĞLA

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde Eğitimde Kalite Güvencesi: TYÇ Logolu Programlar Artıyor
26.11.2025 11:01

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde Eğitimde Kalite Güvencesi: TYÇ Logolu Programlar Artıyor

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde Eğitimde Kalite Güvencesi: TYÇ Logolu Programlar ArtıyorMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde 2 programın daha Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) logosu almasıyla Avrupa’da tanınırlığı simgeleyen TYÇ logolu program sayısı 5’e yükseldi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde (MSKÜ) eğitimde kalite güvencesi çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Kurulu tarafından mezunların diplomalarının hem ulusal düzeyde hem de Avrupa'da daha kolay tanınmasına ve istihdam edilebilirliklerinin artmasına imkan sağlayan TYÇ logolu program sayısı 5’e yükseldi. Bu kapsamda MSKÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji programı ve Fen Fakültesi Fizik programı, ulusal ve uluslararası düzeyde nitelikli ve kaliteli eğitimin güvencesi olarak kabul edilen Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) logosunu öğrencilerinin diploma ekinde kullanma hakkı elde etti. Daha önce Tıp Fakültesi Türkçe Tıp programı, Edebiyat Fakültesi Tarih programı ve Fen Fakültesi Matematik programı da TYÇ logosu kullanma hakkı elde etmişti. MSKÜ’nün 5 programında TYÇ logosu diploma eki, mezuniyet belgesi ve transkriptlerde kullanılabilecek. Böylece ilgili program mezunlarının diplomalarının hem yurt içi hem de yurt dışındaki tanınırlığı artarken istihdam imkânları da genişleyecek. TYÇ Nedir?TYÇ, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi (AYÇ) ile uyumlu şekilde hazırlanarak yürürlüğe girmiştir. Diplomanın üzerinde TYÇ logosunun bulunması, o programın kalite güvence süreçlerinin etkin bir şekilde işletildiğini gösterir. TYÇ logosuna sahip diplomalar, hem yurtiçi hem de yurtdışında eğitim kurumları ve işverenler tarafından talep edilen ve kabul gören bir logodur.HABER: OSMAN ACAR / MUĞLA

alt alan
alt alan

Öne Çıkan Videolar

Yukarı